İçişleri Bakanı Süleyman Soylu, Kahramanmaraş merkezli depremlerin ardından konutları hasar gören 335 bin 956 ailenin hesaplarına 10'ar bin lira para gönderildiğini bildirdi.
Bakan Soylu, Kahramanmaraş Afet Koordinasyon Merkezi'nde gerçekleştirilen Afet Koordinasyon ve Değerlendirme Toplantısı sonrası açıklamalarda bulundu. Kahramanmaraş merkezli depremlerin ardından inşa edilecek konutlara ilişkin Soylu, "Özellikle evler 1 yılda teslim edilecek. Bu konuda bazen bir kısmı kötü, bir kısmı iyi niyetli, gördüğü tabloyu 'burası bir daha ayağa kalkmaz' şeklinde değerlendiren vatandaşlarımız. Bir kısmı da bunu istismar edip fitne çıkaranlar şöyle söylüyorlar. Bu şehirler tahliye edilecek. Bu şehirler sağlam zemin üzerinde yeniden bu vatandaşlarımızın şehri olarak hayatına devam edecek. Oradaki tespitler de yapılmıştır. Şehrin yıkılanlarının nereye kurulacağına yönelik değerlendirmeler yapıldı ve bu çalışmalar aynı şekilde devam edecek" ifadelerini kullandı.
Depremin ardından oluşabilecek herhangi bir salgın hastalık durumuyla ilgili açıklama yapan Soylu, "Dün Sağlık Bakanımız ile birlikte çalıştık, bugün Hatay'da tekrar çalışacağız. Şu anda bir salgın hastalık, bir enfeksiyon, bağırsak enfeksiyonu gibi bir yayılım söz konusu değil. Bu konuda sağlık yetkililerimizin dikkati en üst seviyededir. Zaten hastanelerimiz işlem yapıyor. Kahramanmaraş özelinde onlarca ekip köyler dahil olmak üzere taramalara devam etmektedir" dedi.
Soylu, deprem bölgelerindeki mevcut barınma durumuna ilişkin, "Geçici barınma merkezleri olarak çadırlar kuruldu ve aynı zamanda bunun yanı sıra Türkiye genelinde şu ana kadar 200 bin çadır sevk edildi ve bunların önemli bir bölümü kuruldu, kurulmaya devam ediyor. Yaklaşık 100 bin çadır daha sevk edilecek, onların da kurulumu devam edecek. Konteyner yaşam alanları yapılacak, bunlarla ilgili yerler tespit edildi, altyapılar yapılıyor" diye konuştu.
Aşevleri ihtiyaçları, kuru gıda, hijyen ve 1'inci el gönderilebilecek giysi gibi yardımların sürdürülebilir kılınması gerektiğini belirten Bakan Soylu, 'binlerce araba geldi, tıkanıklık var' değerlendirmesinin aksine en çok yardımlara şu an ihtiyaç duyulduğunu kaydederek, "Bu 1 yıllık süreç. Vatandaşlarımıza şunu ifade etmek istiyorum. Bu 1 yıllık süreç içerisinde şu 10 günde gösterdiğiniz yüce gönüllülüğü, yardımlaşma duygusunu, milletimizin karakterine haiz olan bu duyguyu 1 yıl için de devam ettirmek zorundayız. Bu buruk sürede enkazdan bir canlı daha çıktı. İnşallah ümitlerimiz Kahramanmaraş'ta devam ediyor. Büyük bir mücadeleyle arkadaşlarımız durmadan çalışmaya devam ediyorlar" ifadelerini kullandı.
Soylu, imkanlar doğrultusunda arama kurtarma çalışmalarının en yüksek noktaya ulaşması için çalışıldığını not düşerek, "Kahramanmaraş'ta şu an itibarıyla 215 enkazda arama kurtarma çalışmaları devam ediyor. Bu bunun 20 katından gidiyor. Nitelikli binalar kaldı. Bu nitelikli binalardaki arama kurtarma çalışmalarını bazı binalarda 24 saat esasıyla devam ettiriyoruz. Helikopterlerle, off road araçlarla, jandarma araçlarıyla köylere kadar ulaşılıyor" dedi.
"Şu ana kadar 335 bin 956 aileye 10'ar bin lira hesaplarına gönderildi"
Depremden etkilenen yerlerin hasar tespitlerinin devam ettiğini söyleyen Bakan Soylu, şöyle devam etti:
"Cumhurbaşkanımızın ifade ettiği, özellikle depremzede olan ailelere yardım konusunda '10 bin lira destekte bulunacağız' değerlendirmesiyle ilgili Cumhurbaşkanımıza da arz ettik, şu ana kadar 335 bin 956 aileye 10'ar bin lira hesaplarına gönderildi. Eğer hasar tespitlerinin yüzde 30-35 civarı tespit edildiyse daha 3'te 1'idir bu oran ve bu bir şekilde hesaplarına aktarılmaya devam edilecek. Dün akşam itibarıyla 144 bin 956 aileydi. Bu sabah itibarıyla 191 bin aile, toplam 335 bin 956 ailenin hesaplarına 10 bin liralar gönderilmiş oldu."
"Şu anda bin 833 dernek ve STK, 59 bin 814 kişiyle bölgede destek ortaya koymaktadır" diyen Bakan Soylu, STK denetimlerinin herhangi bir tartışma ve istismara mahal erilmemesi için düzenli olarak yapıldığını belirterek, "Bunu istismar eden, devletle eş koşmaya çalışan varsa da elbette gereği yerine getirilecektir. Şehirler normalleşemeye başladığında, konteyner şehirler oluşturulduğunda tahliye edilen vatandaşlarımız şehirlere döndürülecekler. Burada onların hayatının belki ilk 1 yıl daha önceki zaman diliminde olduğu gibi olmaz ama en azından ihtiyaçlarını gerçekleştirebilecek bir hali sağlamaya çalışacağız" diye konuştu.
Güvenlik ve asayişle ilgili bir dedikodu olduğunu anlatan Bakan Soylu, her alanda süreci sekteye uğratmak isteyenlerin bulunduğunu dile getirerek, şunları kaydetti:
"Biz Kahramanmaraş'tayız, bir yağma görmedik. Adıyaman'da bir yağma yok, Osmaniye'de bir yağma yok ama acaba devletin bu konuda ortaya koyduğu irade ve otoriteyi hem başka yerlerden hem de buradan 'sarsabilir miyim' düşüncesinde olanlar, 'ben fırsatı elime geçirdim, buradan da bir darbe indirebilir miyim' derdinde olanlar bu dedikoduları değerlendiriyorlar ve bunları toplumun tamamında bir endişeye sevk etmek maksadıyla ortaya koymaya çalışıyorlar. Şu anda burada 1 güvenlik görevlisi varken bütün deprem bölgesinde 3 güvenlik görevlisi var ve geçmiş periyotta olandan daha az suç var. Hırsız hırsızdır. Eğer vicdanı yoksa açıkta bir malı almak isteyebilir. Buna da güvenlik görevlileri gerekli müdahaleyi ihbarlar çerçevesinde yapıyorlar. Bize yapılan ihbarların yüzde 99'u boş çıktı. Hatta bunun da üzerinde."
Soylu, güvenlik ve asayiş açığı olduğunu dillendirenlerin bir güvensizlik algısı oluşturma anlayışına doğru gitmeye çalıştıklarından bahsederek, "Bu hesabı yapanlar bugün uğraşılan zorlu meselede sadece oyalama durumunda olanlardır. Onlarla ilgili sosyal medya üzerinden siber suçlar birimimiz, yargımız gerekli çalışmaları yapmakta" açıklamasını yaptı.
Kurumların birbiriyle irtibat halinde millete olan sorumluluklarını yerine getirmeye çalıştığını ifade eden Soylu, sözlerini şöyle sonlandırdı:
"İnsanlar canlarıyla uğraşıyor. Bu ülkenin yetiştirdiği adamlar ellerini kaldırıp, şarkı niteliğinde sloganlar atıp 'onu öldüreceğiz, bunu öldüreceğiz' gibi sözler söylüyorlar. Sözde öldürmek kolay bir şey de hayatında böyle bir şeyin yanından geçmemiş olan insanlar sadece toplumu germek ve endişeye sevk etmek için hiç de yakışmayacak şeyler yapıyorlar. Onları da yakaladılar, gereğini yerine getirirler. Devletimiz her zamankinden daha tetikte, her zamankinden daha teyakkuz halindedir. Her zamankinden daha bütün kurumları birbiriyle en yüksek derecede irtibat halindedir. Millete olan sorumluluğumuzu bu ülkenin yetiştirdiği evlatlar olarak gücümüzün yettiği ölçüler içerisinde yerine getirmeye bütün birimlerimizle çalışıyoruz. Hep birlikte bu depremin oluşturduğu yıkımın içinden güçle beraber çıkacağız."