Foto Galeri

Burdur Gölhisar'da Alkollü Sürücünün Karıştığı Kaza: 5 Yaralı - Burdur Haber - Haberler

Burdur Gölhisar'da Alkollü Sürücünün Karıştığı Kaza: 5 Yaralı - Burdur Haber - Haberler

Burdur'un Gölhisar ilçesinde meydana gelen trafik kazasında alkollü sürücü, karşı şeritten gelen araca çarptıktan sonra park halindeki otomobil ve mermer saksıya çarparak 5 kişinin yaralanmasına neden oldu. 2,83 promil alkollü olduğu belirlenen sürücü, kıl payı hafif sıyrıklarla kazadan kurtuldu. Detaylar haberimizde.

Göller Çöle Dönüyor! Burdur'da Su Kaynağı Alarm Veriyor

Göller Çöle Dönüyor! Burdur'da Su Kaynağı Alarm Veriyor

Burdur Gölü kuraklık nedeniyle yüzde 30’unu kaybederken çevre havzasındaki göller çöle döndü. Burdur'daki barajların su seviyelerinin çoğu yüzde 50'nin altında kaldı. Dünya üzerinde gerçekleşen iklim değişikliğinden en çok etkilenen bölgelerden biri olan Burdur Gölü ve çevre havzasındaki göller günden güne su kaybetmeye devam ediyor. En dolu olduğu 1971 yılından bugüne kadar yaklaşık yüzde 30’unu kaybeden Burdur Gölü’nün yakın havzasında bulunan Yarışlı ve Karataş Gölü adeta çöle dönmüş durumda. Son yıllarda kış aylarında görülen yağışın yetersiz olması nedeniyle beslenemeyen Yarışlı ve Karataş Gölü ilk bahar aylarında aldığı yağışlarla bir miktar su toplasa da yaz aylarında yaşanan aşırı sıcak havalar ve tarım faaliyetleri nedeniyle topladığı suyu kaybederek tamamen kurudu. Gölleri besleyen derelerin üzerine kurulan ve tarım faaliyetlerinde kullanılması için yapılan barajlarda da durum pek iç açıcı değil. Yağışsız geçen kış aylarında iyice çekilen 15 barajdan sadece 6 tanesinin doluluk oranı yüzde 50’nin üzerinde. İklim değişikliği nedeniyle yaşanan kuraklık dünyaca ünlü Salda Gölü’nü de tehdit ediyor. Dünyanın her yerinden turist akınına uğrayan ve NASA tarafından bile Mars gezegeninde bulunan Jezero Krateri’nde bulunan eski bir göle jeolojik ve mineralojik bakımdan benzeyen dünyadaki tek göl olma potansiyeline sahip göl olarak nitelendirilen Salda Gölü kuraklıkla savaşan göller arasında. Burdur’da bulunan en büyük dört gölün eşel kotlarına bakıldığında Burdur Gölü 837,33 metre, Salda Gölü 1133,80 metre ölçülürken Yarışlı ve Karataş Gölü’nde kotlar sıfır olarak ölçüldü. Barajlara bakıldığında ise Karacaören Barajı 250,50 metre, Yapraklı Barajı 1045, 55 metre, Kozağacı Barajı 1539,50 metre Karaçal Ali Kılcı Barajı ise 942,20 metre olarak ölçüldü. Burdur Gölü, Karataş Gölü ve Karaçal Barajı’ndaki su seviyelerinde yaşanan azalmalar havadan çekilen dron kamera görüntülerinde kuraklığın boyutunu gün yüzüne çıkardı. Tekne turu faaliyetlerinde kullanılan Burdur Gölü’ndeki iskele suyun 20 metre dışında kalırken balıkçılık faaliyetleri yapılan Karataş Gölü’nde kullanılan balık ağları toprak yüzeyde çürümeye mahkum edilmiş durumda. 2014 yılında kurulan ve Burdur Gölü havzasında yaşanan kuraklığı dünya gündemine taşımak amacıyla farklı çalışmalar yürüten Ekosistemi Koruma ve Burdur Gölü’ne Hayat Verelim Derneği Başkanı Doktor Süleyman Faki bir önlem alınmazsa yaşanan kuraklık nedeniyle kuruyan bu göllerin ileride insan sağlığına zarar verebileceğini söyledi. Dernek tarafından yapılan çalışmaları anlatan Faki; “Burdur Gölü Burdur’a hayat veren bir sulak alan. Ancak son yıllarda yaşanan kuraklık ve su çekilmeleri nedeniyle Burdur Gölü kötü talihini maalesef henüz yenemedi. Bu konu ile ilgili devletimizin ve bakanlıkların çalışmaları, geçmiş dönemden bugüne kadar yapılan çalıştaylar, acil su eylem planları maalesef gölümüzün hala aynı noktadan daha geriye doğru gitmesine neden oluyor. Çünkü somut verilere bakıldığında bu gölün ve Türkiye’deki diğer göllerinde kurtarılması lazım. Değilse bize hayat veren bu göller maalesef gelecekte hem bizim sağlığımızı tehdit ediyor hem de kuraklığımıza neden olarak gıda ve diğer türlü bir takım ekolojik dengelerimizi maalesef altüst ediyor. Bu yüzden biz Burdur Gölü Ekosistemi Koruma ve Burdur Gölüne Hayat Verelim Derneği olarak bir çalışma başlattık. Daha önce rahmetli Şafak Türkel başkanımızın başkanlığında Burdur Gölü’nün bu kuraklığının kamuoyunda dikkat çekilmesi amacıyla “Göle Su Orucu, Göle Yas Belgeseli” çekimleri gibi faaliyetlerle dünya kamuoyunun da dikkatini çekmek üzere burada bir takım etkinlikler düzenlendi. Bunların faydası görüldü. Daha sonra devletimiz ilk olarak burada Türkiye’deki göllerin kuraklığının giderilmesi amacıyla acil eylem planında ilk olarak Burdur Gölü’nü plana kattı. O dönemlerden bugüne kadar bir takım çalışmalar yapıldı. Ama henüz yeterli olmadı. Tabi bir de buna iklim şartları, kuraklık ve diğer barajların yapılmasından dolayı suların Burdur Gölü’ne gelmeyişi nedeniyle Burdur Gölü artık gerçekten son yıllarda çekilmenin doruğuna ulaşmış noktada. Biz biliyoruz ki son 30 yılda Burdur Gölü kapasitesinin yüzde 30’unu maalesef kaybetti. Burdur Gölü’nde bulunan iskele bile 3-5 sene önce rıhtıma yanaşan teknelere binilmek için kullanılırken bugün çekilme nedeniyle yaklaşık 20 metre suyun dışında kaldı. Tabii gölün kurumasıyla birlikte gölün buharlaşmanın etkisi, çevre şartları, çevredeki ekolojik iklim ve bitki örtüsü, hayvancılık yapılan bölgelerdeki büyükbaş hayvanlara yönelik mısır ve yonca ekimine bağlı olarak bunların su istemesi artı gölün etrafında bir takım sondaj kuyularının açılması Burdur Gölü’ndeki maalesef bu dengeyi bozdu. Bundan sonra artık bu dengenin yağışlarla ve özellikle kar yağışlarıyla dengelenmesi lazım. Bu da tabi iklim şartlarına bağlı. İnsanlarımızın bu konuda ki şehrimizin hem sivil toplum kuruluşlarının hem idarecilerinin bu konudaki duyarlılığı ve bu konudaki çalışmaları artık gölümüzü kurtarmaktan öteye en azından aynı noktada tutabilirsek bu bizim için bir kazanç olacaktır diye düşünüyorum. Bu konuda da kamuoyunu bilgilendirmek, en azından farkındalık oluşturmak adına olması gereken çalışmaları yapıyoruz” dedi. Önceden yüzebildiğimiz bu göle şimdi sadece uzaktan bakıyoruz Gençliğinde Burdur Gölü’nün seviyesinin oldukça yüksek olduğunu ve göle yüzmeye geldiğini anlatan Dr. Süleyman Faki şimdi ise gölü sadece uzaktan iç çekerek izlediğini dile getirdiği konuşmasında, “Sadece Burdur havzası olarak değil Türkiye havzası ve dünya olarak da baktığımız zaman iklimde maalesef dengeler bozuldu. Bu dengelerin bozulmasından dolayı ve Antarktika’daki buzulların erimesi nedeniyle etkilerini her şekilde görüyoruz. Burada da yine aynı şekilde su çekilmeleri ve buharlaşma hızlı bir şekilde devam ediyor. Yerine de aynı şekilde bir yağış rejimi olmadığı için maalesef bu kuraklığı yaşamak durumunda kalıyoruz. Yarın çocuklarımıza, evlatlarımıza bu şekilde ki bir mirası bırakmak çok kötü bir şey. Biz çocukluğumuzda bu gölün kenarında yüzebiliyorduk, gelebiliyorduk. Hatta bu göl bir dönem üst kısımdaki Burdur-Fethiye Karayolu’na kadar ulaşarak rakımı 857 metrelere kadar çıktı ama şu anda 837 metre civarında bir rakımı var. Bu da büyük bir çekilmenin işareti. Yazın da suların aynı şekilde buharlaşması ile birlikte gölde bir su azalması da maalesef oluyor. Şimdi bu kötü manzarayı izleyerek eski günlerin güzelliğini hatırlıyoruz” şekilde konuştu. Dünyaca ünlü Salda Gölü’de kuraklıktan nasibini aldı Burdur Gölü çevresinde bulunan Yarışlı ve Karataş gölünün artık bir çöl olduğunu, yaşanan kuraklıktan dünyaca ünlü Salda Gölü’nün de etkilendiğini de söyleyen Dr. Süleyman Faki, “Yarışlı bölgesi ve Karataş bölgesinde de bu bölgenin küçük havza gölleri diyebileceğimiz birikinti gölleri şeklindeki göllerimiz mevcut. Ama yağış ikliminin az olması ve kuraklığın yaşanması, bir de buna artı olarak barajların yapılmasıyla birlikte oradaki sular da belli alanlara çekilince orada da yapılan balıkçılık ve diğer canlı yetiştirilme olayı maalesef sona erdi. Bugün için de oralar bir kurak çöl noktasına geldi. Sudan eser yok. Tabi o diğer etkinliklerde yok oldu. Burdur için düşündüğümüz zaman bizim dünyaca önemli Salda Gölü’nde dahi su çekilme riski var. Burada yüzde 35 ise Salda Gölü’nde yüzde 5 oranında bir çekilme oranı var. Bunlara sahip çıkmak zorundayız. Hem turizm açısından hem iklim açısından hem ekonomi açısından hem de doğa güzelliği açısından bunların korunması gerekiyor” şeklinde konuştu.

Burdur'da garip olay! Gerçek gibi çıkarıp tehdit etti sonra oyuncak dedi

Burdur'da garip olay! Gerçek gibi çıkarıp tehdit etti sonra oyuncak dedi

Burdur’da özel halk otobüsüne binen bir yolcunun ücret ödemesini isteyen otobüs şoförüne cebindeki tabancayı çıkartarak "Bunu burada öldürsem kaç yıl yerim" dediği anlar kameralara yansıdı. Şoförün şikayeti üzerine gözaltına alınan yolcu ifadesi alındıktan sonra serbest bırakıldı. Yolcunun, polisteki ifadesinde tabancanın oyuncak olduğunu söylediği öğrenilirken otobüs şoförü Arif Sayın, "Yolcuların canı bize emanet, bizim canımız kime emanet" dedi. Olay, 24 Ocak günü Burdur’da özel halk otobüsünde yaşandı. Edinilen bilgilere göre, Sanayi-Çendik seferini yapan Arif Sayın idaresindeki 15 HO 1059 plakalı özel halk otobüsüne, Müze durağında yolcu aldığı esnada S.B. isimli yolcu bindi. Şehir içinde 65 yaş ve üzeri yolcuların ücretsiz olması nedeniyle 65 yaş yolcu kartını okutan S.B. daha sonra arka kısımlara geçerek oturdu. Şehir içinden çıkarak Çendik köyü istikametine seyir halinde olan Arif Sayın, Halk Plajı mevkiine geldiğinde arkasında oturan bir yolcuya S.B.'ye bundan sonrası için ücret ödemesi gerektiğini söylemesini isteyince S.B. yerinden kalkarak Arif Sayın’ın bulunduğu bölüme geldi. Arif Sayın’ın arkasında oturan gençlere önce selam veren S.B., şaka yapmak amacıyla "Bunu burada öldürsem kaç sene yatarım?" diye sorarak cebinde bulunan silahı çıkarıp şoföre yöneltti. Daha sonra silahı cebine geri koyan S.B. ücretini ödeyerek geri yerine geçti. O anlar ise güvenlik kameralarına anbean yansıdı. Olay anında soğukkanlılığını bozmayan halk otobüsü şoförü Arif Sayın, yoluna devam ederek bütün yolcularını indirdikten sonra polis merkezine giderek S.B.’den şikayetçi oldu. Konu ile ilgili olarak konuşan ve başından geçenleri anlatan Arif Sayın, "5 yıla yakındır Burdur Şehiriçi Özel Halk Otobüsleri Kooperatifi’nde çalışmaktayım. Ben sürekli aynı güzergahta Çendik Hattı’nda çalışıyorum. 24 Ocak’ta bir olayla karşılaştım. Saat 18.00 seferine çıkmıştım. Müze Park durağında bir yolcu bindi aracıma. Bu yolcu yaklaşık bir buçuk aydır şoför arkadaşlarımıza 15 TL biniş ücretini ödememek için problem çıkarıyordu. Sürekli uyarıda bulunmamıza rağmen ücret ödememek için aracın arka kısmına oturup oradan tahrik etmeye çalışıyordu. 24 Ocak’ta da biniş yaptığında durağa yanaştığımda araca binip 'Yine aynı şoför denk geldi' diyerek 65 yaş kartını sisteme göstererek en arka kısmı geçip oturdu. Ben duraktan yolcuları aldıktan sonra diğer duraklara doğru seferime devam ettim. Halk Plajı mevkiine geldiğimde yolculardan genç bir çocuğa 'Arkadaki yaşlı amcaya söyle kart bassın buradan sonrası ücretli' diye bildirdim. Çocuk gidip söyledi. Bunun üzerine S.B. isimli şahıs gelip selam vererek 'Ben bu şoförü öldürsem kaç yıl yerim?' diyerek elini montunun cebine atıp silahı çıkarıp namluyu bana doğru çevirdi. 'Son bir isteğin, arzun var mı?' dedi. Ben de hiçbir tepki vermeden yoluma devam ettim. Tekrar silahı cebine sokup kartını okutarak koltuğuna geçip oturdu" şeklinde konuştu. "Soğukkanlılığımı koruyarak yoluma devam ettim" Olay esnasında araçta bulunan diğer yolcuları düşünerek soğukkanlı bir şekilde yoluna devam ettiğini de söyleyen Sayın, "Olay anında araçta 4-5 genç yolcum vardı. Arka koltuğumda oturuyorlardı. İster istemez çocuklar da şaşırdı ben de şaşırdım. Kafamı çevirmem ile namluyu gördüm ve panik yapmadan soğukkanlı bir şekilde yoluma devam ettim" dedi. "Yolcuların canı bize emanet, bizim canımız kime emanet" Her gün binlerce kişiyi taşıdıklarını ve onların canlarının kendilerine emanet olduğunu ancak kendi can güvenliklerinin bulunmadığını dile getiren Arif Sayın, "Olaydan bir gün sonra karakola gidip S.B. isimli şahıstan şikayetçi oldum. Şimdi biz ilkokul öğrencisinden lise ve üniversite öğrencisine kadar öğrenci taşıyoruz. Yeri geliyor öğrenci velileri duraklarda çocuklarını bize emanet ediyor. Sonuçta onların canı bize emanet ama bizim canımız kime emanet? Bizim de can güvenliğimiz yok. Bu şekilde olaylar başımıza geldiğinde ister istemez biz de korkuyoruz" şeklinde konuştu. Olayla ilgili şüpheli S.B., dün akşam saatlerinde jandarma ekipleri tarafından karakola götürülerek ifadesi alınıp serbest bırakıldı.

Burdur Valisi Öksüz, Bucak'ta! OSB'de kapsamlı bilgi aldı

Burdur Valisi Öksüz, Bucak'ta! OSB'de kapsamlı bilgi aldı

Burdur Valisi Türker Öksüz, Bucak Organize Sanayi Bölgesi'ni ziyaret ederek OSB Yönetim Kurulu Başkanı Hasan Yalçın Meçikoğlu ve Bölge Müdürü Binnur Çığrı'dan detaylı bilgi aldı. Ziyarette bölgedeki sanayi alanları, istihdam rakamları, doluluk oranı ve eğitim kurumlarıyla ilgili değerlendirmeler yapıldı. VALİ ÖKSÜZ'DEN BUCAK OSB'YE ZİYARET BÖLGE SANAYİSİ HAKKINDA KAPSAMLI BİLGİ ALDI Burdur Valisi Türker Öksüz, programı kapsamında Bucak Organize Sanayi Bölgesine ziyarette bulundu. Programına Bölge Müdürlüğünü ziyaretle başlayan Vali Öksüz, OSB Yönetim Kurulu Başkanı Hasan Yalçın Meçikoğlu ve Bölge Müdürü Binnur Çığrı'dan, Organize Sanayi Bölgesi hakkında kapsamlı brifing aldı. Ziyarette bölgede öne çıkan sanayi alanları, istihdam ve ihracat rakamları, OSB'nin doluluk oranı ve genişleme çalışmaları, Bucak ve bölge ekonomisi sektörel bazda ele alınarak, görüş alışverişinde karşılıklı değerlendirmelerde bulunuldu. Vali Öksüz programının devamında, Bucak Organize Sanayi Mesleki ve Teknik Anadolu Lisesi'ne ziyarette bulundu. İdarecilerle birlikte okulda incelemede bulunan Vali Özsüz, devam eden eğitim öğretim süreci, okulda açılan mesleki bölümler, atölyeler ve uygulamalı eğitimle ilgili bilgi aldı. Ziyarette Vali Öksüz'e Bucak Kaymakamı Bayram Gale, Belediye Başkanı Emrullah Ünal ve Bucak OSB yönetimi eşlik etti.