Antalya’da 35 yaşındaki oğlunu trafik kazasında kaybeden acılı anne ve baba sürücü için istenilen 6 yıllık cezaya isyan etti. Kazanın ardından çocuklarının odasına giremeyen ve gözyaşları arasında elbiselerini koklayan acılı anne Cennet Deniz, “Benim ciğerimi kopardılar. Çarpan kişi elini kolunu sallayarak geziyor, ben Tarık diyerek yatıp kalkıyorum. Alkol almasa belki çocuğum yaralı kurtarılacaktı. Yaşadığım acıyı anlatamam, 40 gün mezarın başına gittim geldim” dedi.
Muratpaşa ilçesi Lara Caddesi’nde geçtiğimiz Haziran ayında meydana gelen olayda; cadde üzerinde otomobilinin dörtlülerini yakıp inen 35 yaşındaki Tarık Deniz, yolun karşısına geçerken B.S. (31) idaresindeki otomobilin çarpması sonucu hayatını kaybetti. Alkollü ve hızlı olduğu iddia edilen sürücü 3 gün sonra polise teslim oldu, ardından adli kontrol şartıyla serbest bırakıldı. Antalya Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından hazırlanan iddianame, 36. Asliye Ceza Mahkemesi tarafından kabul edildi ve Burak S.’nin, ’taksirle ölüme neden olma’ suçundan 6 yıla kadar hapsi istendi.
Emekli polis memuru baba Cuma ve annesi Cennet Deniz ise kazanın ardından çocuklarının odasına giremedi. Gözyaşları arasında oğlundan geriye kalan odaya giren ve elbiselerini koklayan Cennet Deniz, şahsın dışarıda gezdiğini ifade ederek gereken cezanın verilmesini talep etti.
"Odasına giremiyorum, dolabını açıp elbiselerini kokluyorum"
Yaşadığı acıyı gözyaşları içerisinde anlatan Cennet Deniz, “Benim çocuğumun suçu günahı yoktu. Çok üzülüyorum, benim ciğerimi kopardılar. Bu zamana kadar birbirimizden ayrılmadık, birbirimize çok bağlıydık. Çok başarılı bir kişiydi, adalete güveniyorum ben. Çarpan kişi elini kolunu sallayarak geziyor, ben Tarık diyerek yatıp kalkıyorum. Evlat acısını Rabbim kimseye yaşatmasın, alkol almasa belki benim çocuğum yaralı kurtarılacaktı. Bu acıya hangi anne baba dayanır? Yaşadığım acıyı anlatamam, 40 gün mezarın başına gittim geldim. Odasına giremiyorum, dolabını açıp elbiselerini kokluyorum” açıklamasını yaptı.
"Benim oğluma çarparak kaçıyor, sonra 3 gün saklanıyor"
Emekli polis memuru Cuma Deniz, “10 Haziran gecesi telefonumuz çaldı, kaza yerine gittik. Biz gittiğimizde oğlum vefat etmişti, cenazenin morgda olduğunu söylediler. Çarpan araç olay yerindeydi, sürücü ise yoktu. Bizim yaptığımız çalışmada çarpan şahıs bir barda alkol alıyor, ardından arabasına binerek son sürat gidiyor. Benim oğluma çarpıyor, sonra 3 gün saklanıyor. Sonra polisleri arayarak, teslim olacağını söylüyor. Ben sormak istiyorum; bu adam neden sokakta geziyor? Neden serbest bırakıldı? Adam cinayet işlemiş, hazırlanan iddianamede 2 ila 6 yıl arasında ceza isteniyor. Bu nasıl oluyor anlamış değilim. 30 yıl cinayet masasında çalışmış bir emekli polis olarak söylüyorum bu bir cinayettir” dedi.
"Cezası neyse onu çeksin, çekmesi gerekir"
Kediye köpeğe çarpanların cezaevine gönderildiğini belirten Deniz, “Benim oğlumun canının kedi köpek kadar değeri yok mu? Oğlumun olmadığı günlerimiz ölü olarak geçiyor. Ben yaşayacağım diye emekli oldum, çocuğumun hayalleri vardı. Düğün yapacaktım, beraber oynayacaktık. Her şey hazırdı. Bana sabretmemi söylüyorlar, neden bu adam içeri alınmıyor? 365 gün her gün tıraş olan adam 5 aydır tıraş olmuyorum. Ben çocuğuma kız isteyecektim. Benim canım gitti, normal kaza olsa bizi geldi buldu derdik. 40 ile gidilmesi gereken yerde 140 ile gidersen, 32 metre benim oğlumu havasa savurursan kimse buna kaza diyemez. Cezası neyse onu çeksin, çekmesi gerekir. Bunun cezası 22-24 yıl olması gerekir, bunun aşağısını kabul etmiyorum” sözlerine yer verdi.