Beyin Sinir ve Omurilik Cerrahisi uzmanı Op. Dr. Cenk Ermol, bel fıtıklarında bel ağrısı ve veya bacak ağrısı sıklıkla görülebileceğini belirterek, "Ameliyat gerektirmeyen bel ağrılarına enjeksiyon ve radyofrekans tedavileriyle 15 dakikada çözüm bulunabilir. 1 saat kadar süren ameliyattan sonra ise hasta 6'ıncı saatte yürüyebilir, operasyonun başarı oranı yüzde 98’dir"dedi.
Memorial Antalya Hastanesi Beyin Sinir ve Omurilik Cerrahisi Bölümü’nden Op. Dr. Cenk Ermol, bel fıtığı ve tedavisi hakkında bilinmesi gerekenleri anlattı. Omurganın boyun, sırt ve bel olmak üzere 3 ana bölgeden oluştuğunu belirten Ermol, "Bunlardan bel bölgesindeki omur denilen kemiklerin arasında kıkırdak dokudan diskler yer alıyor. Bu disklerin yırtılması veya patlaması sonucu bu yapının içinden çıkan kıkırdak doku parçasına fıtık deniyor. Bel fıtığı rahatsızlığı, bu fıtık parçasının o bölgedeki ana sinir köklerine bası oluşturması neticesinde gerçekleşiyor. Bel fıtıklarında bel ağrısı ve veya bacak ağrısı sıklıkla görülür. Ameliyat gerektirmeyen bel ağrılarına enjeksiyon ve radyofrekans tedavileriyle 15 dakikada çözüm bulunabilir" diye konuştu.
Sıklıkla bel fıtığı hastasının öyküsünde geçirilmiş kaza veya travma bulunduğunu dile getiren Ermol, "Yakın zamanda yapılmış ağır bir eşya kaldırma gibi bir iş sonrası gelişebilir. Bunun dışında mesleki faktörler de önemlidir. Uzun süre oturarak veya ayakta durarak çalışmak, çok uzun süre araç kullanmak bir süre sonra bel fıtığı rahatsızlıklarına sebep olabilir. Obezite olarak adlandırılan aşırı kilo hali de nedenler arasında sayılabilir. Yaş ilerledikçe omurgadaki aşınma da artacağından ileri yaş bel fıtıkları için nedenler arasındadır. Bel fıtığı rahatsızlıklarında en sık görülen belirtiler bel ağrısı ve bacak ağrısıdır. Bacak ağrısı halk arasında siyatik ağrısı olarak da adlandırılır. Siyatik ayrı bir hastalık değildir. Bacak ağrısı tek ve ya çift taraflı olabilir. Bel ağrısı bacak ağrısına eşlik edebilir veya etmeyebilir. Bacakta ayak parmaklarında uyuşmalar karıncalanmalar olabilir. İleri düzeydeki bel fıtığı rahatsızlarında ayakta veya bacakta kısmi veya tam motor kuvvet kayıpları görülebilir" dedi.
Ermol, bel fıtığı rahatsızlığı olan hastalara hemen cerrahi tedavi uygulanmayacağını, eğer muayenede hastada ciddi bir kuvvet kaybı yoksa gerekli sürede yatak istirahati ve medikal tedavi verildiğini ifade etti.
Medikal tedavide sıklıkla ağrı kesici ve kas gevşetici ilaçlar önerdiklerinin altını çizen Ermol, " Zaman zaman harici ağrı kesici kas gevşetici jeller kullanılır. Yatak istirahatinde hastaya tuvalet ve banyo ihtiyacı dışında kalkmadan yatakta nasıl rahat ediyorsa o şekilde yatması tavsiye edilir. Bunun dışında 2. adım olarak özellikle bel ağrısı olan bel fıtığı hastalarına faset eklem blokajı veya radyofrekans tedavi şeklinde bir takım algolojik uygulamalar önerilebilir. Bel fıtığında bel ağrılarını tedavi etmek için enjeksiyon ve radyofrekans tedavileri hastalara konfor sağlamaktadır. Ortalama 15 dakika süren lokal anestezi altında yapılan eklem noktalarına iğneyle enjeksiyon veya radyofrekans ile yapılan tedavide, buradaki ağrı duyu lifleri bloke edilir. Böylelikle hastanın bel ağrısı ortadan kalkabilir ve işlem yapılan gün hastalar günlük yaşantısına devam edebilir. Tüm bu adımlarla sonuç alınamayan ve hastanın günlük yaşam ve iş hayatı kalitesini bozan durumlarda veya hastada ciddi nörolojik his kaybı belirtileri varsa cerrahi tedavi önerilir" dedi.
Beyin ve sinir cerrahisinin en sık tecrübesinin olduğu ameliyatlardan birinin bel fıtığı ameliyatı olduğunu vurgulayan Ermol, " Günümüzde yüksek riskten bahsetmek mümkün değildir. Cerrahi tedavide en ideal seçenek mikroskop kullanılarak yapılan mikro cerrahidir. Ameliyat genel veya spinal anestezi ile yapılabilir. 1 saat kadar sürer ve hasta ameliyattan sonra 6. saatte yürüyebilir. Ameliyatın genel anlamda başarı oranı yüzde 98’dir. Risk faktörleri yüzde 3-5 arasındadır. Bunların en sık olanı enfeksiyon riskidir. Riski belirleyen diğer bir faktör hastanın ek rahatsızlığının olup olmaması ve yaşıdır" diye konuştu.
Ermol bel fıtığını önlemek için alınabilecek önlemleri ise şöyle sıraladı: "Kilo alınmamalı, vücut ağırlığı artırılmamalıdır. Ağır kaldırma gibi bedene yük verecek her şeyden uzak durulmalıdır. Çok uzun süre saatlerce oturur pozisyonda veya ayakta kalınmamalıdır. Aşırı kilolu hastalar kilo vermelidir. Soğuk havada bel bölgesini ekstra sıcak tutmak önemlidir Bel omurgası kaslarını güçlendirici egzersizler ve haftada 2-3 kere yapılacak sırt üstü yüzmek bel omurga sağlığı açısından oldukça değerlidir".