Jeoloji Mühendisleri Odası (JMO) Antalya Şube Başkanı Bayram Ali Çeltik, Antalya Körfezi'nde dalma batma zonunun büyük bir deprem üretme yetisine sahip olduğunun altını çizerek, "Kent merkezinde çok ciddi problem olmamasına rağmen 640 kilometrelik sahil bandında sorunlar olabilir. Özellikle alüvyon zemin üzerine kurulu Demre, Finike, Kemer, Manavgat, Serik, Alanya depremin büyütme etkisinin yüksek olduğu yerlerdir" dedi.
Jeoloji Mühendisleri Odası (JMO) Antalya Şube Başkanı Bayram Ali Çeltik, Kahramanmaraş merkezli 11 ilde etkili olan büyük deprem hakkında açıklamalarda bulundu. Antalya özelinde değerlendirmelerde bulunan Çeltik, depremlerin de insanlar gibi izlerinin olduğunu kaydetti. Geçmişte bu coğrafyada çok büyük depremlerin yaşandığını ifade eden Çeltik, önümüzdeki yıllarda da olacağının net olduğunu belirtti.
Antalya’da deprem ve yapıların durumu hakkında detaylı bir çalışma olmadığını ve veri eksikliği olduğundan yakınan Çeltik, “‘Antalya’da diri fay yok’ deniliyor. En son oluşan depremde diri fay değildi. Diri fay son 100 yıl içinde hareket etmemiş faya diyorlar. Kahramanmaraş merkezli depremdeki fayda sismik boşluktu. 500 yıldır hareket etmeyen, varlığını bildiğimiz fakat hiç hareket etmeyen bir faydı. Biz buna sismik boşluk diyoruz, bu da diri değildi. Bugün nelere sebep olduğunu görüyoruz. Antalya’da da buna benzer boşluklarımız var. Yanımızda Aksu, Korkuteli, Döşemealtı fay sistemlerimiz var. Denizin içinde ne olduğunu bilmiyoruz. Körfezimizde bir dalma batma zonu var. Çok büyük deprem üretme yetisine sahip. Ama ne zaman deprem üreteceğini bilmiyoruz. Hiçbiri olmasa bile Adana’daki binalar depremden yaklaşık 200 kilometre uzakta olmasına rağmen yıkıldı. Bizim hemen batımızda Burdur-Fethiye fay zonu var. Yakın dönemde kadar çok büyük depremler üretmiş. Bu fay hareketinden bile bu coğrafyada can ve mal kayıpları yaşanacağı ortadadır” ifadelerini kullandı.
Kent merkezinde çok ciddi problem olmamasına rağmen 640 kilometrelik sahil bandında sorunlar olacağını kaydeden Çeltik, "Hatay, Adıyaman, Kahramanmaraş’ta yaşanan depremler bize şunu gösterdi zemin sıvılaşması. Deprem anında zemin su gibi davranıyor, taşıma gücü özelliğini yitiriyor ve yıkılıyor. Aynı zamanda depremin etkisini büyütüyor. Özellikle Demre, Finike, Kemer, Manavgat, Serik, Alanya bu ilçelerin hepsi denize yakın, bir iki metre kazıyorsunuz zeminden su çıkıyor. Buralar bizim delta ovası dediğimiz alüvyon zemin üzerine yapılmış, depremin büyütme etkisinin büyük olduğu yerlerdir. Yapılaşabilirsiniz, keşke açılmasaydı. Ama doğru denetim yapılacak. Antalya’nın 19 ilçenin 17’sinde kazı kontrolü yapılmıyor. Kazı kontrolünde zemin etüdü yapılıyor ve ortaya bir veri konuluyor. Buna göre bina yapılmalı diye. Rapor doğru ama bina temelleri doğru bir zemin üzerine konulmamış hiçbir kıymeti yok. Bunu yapmadığımız sürede bedel ödemeye devam ederiz” dedi.
Antalya’da ciddi şekilde yer bilimci eksikliği olduğunun altını çizen Bayram Ali Çeltik, yapı denetim firmalarının üst yapıları ciddi şekilde denetlediklerine değindi. Bina zemin ilişkisi anlamında bir eksiklik olduğunu işaret eden Çeltik, “Dışarıdan hizmet alıyorlar ama yerinde denetim yok. Bir an önce bu yönetmelikler değiştirilmelidir. Değiştirildiği takdirde yüzde 80 oranında binaların sağlamlığı yönünde katkı sağlayacağız. Bizim yeterince doğru zeminimiz ve uzmanımız var” diye konuştu.
Yaşanacak bir depremde Antalya’nın Kahramanmaraş’tan daha kötü olabileceğini vurgulayan Çeltik, “Bizim zeminimiz Kahramanmaraş’ınkinden kat ve kat kötü. Bu demek oluyor ki, çok daha az bir depremde çok fazla sallantı ve yıkım anlamına geliyor. Körfez içinde büyük depremlerimiz olmuş. Tarihsel kayıtlarda 8 büyüklüğünde deprem olmuş hemen bizim güneybatımızda. Hemen yanımızda Fethiye- Burdur fay zonu var. Depremi büyütecek zeminimiz var. Bugün nüfus çok fazla depremi büyütecek zeminler üzerine yerleşim yerleri geliyor. Bu bize gösteriyor ki önümüzdeki dönemde de Antalya’da ciddi problemler yaşayabiliriz. Hala umut var. Bir şeyler artık yapılmalı. Doğru zemin, doğru bina ve doğru denetim" ifadelerine yer verdi.