Antalya’da kentin göbeğinde bulunan ve içi tatlı suyla dolu 35 metre derinlikteki obrukta, birçok tatlı su canlısının yaşadığı ortaya çıktı. Daha önce bölgede yaşayan halk tarafından sulama ve içme suyu olarak kullanılan obruk ise şu sıralar etrafı tellerle çevrili olmasına rağmen bazı duyarsız vatandaşların çöplüğü haline geldi.
Sualtı dalışları ve yaptığı bilimsel çalışmalarla bilinen Akdeniz Üniversitesi Su Ürünleri Fakültesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Mehmet Gökoğlu, Konyaaltı ilçesi Arapsuyu Mahallesi’ndeki tatlı suyla dolu bir obruğa öğrencileriyle birlikte daldı. Biyolojik çeşitliliğe bağlı bilimsel bir çalışma yapmak için yaklaşık 30-35 metre derinliğe dalan Gökoğlu, obruğun içinde Antalya’ya endemik çiçek balığı, yılan balığı, tatlı su karidesi, tatlı su kaplumbağası ve kurbağayı görüntüledi. Suyun oldukça berrak olduğuna dikkati çeken Gökoğlu, içerideki canlı türlerin bir gen bankası olarak kullanılıp sıkıntı yaşayan bölgelere aşılama amacıyla kullanılabileceğine işaret etti.
Obruk içindeki canlıları görüntüleyip bilimsel verilere oturtmak için böyle bir çalışma yaptıklarını kaydeden Prof. Dr. Gökoğlu, “Burada Antalya’ya has endemik çiçek balığı var, yılan balığı ve tatlı su karidesi, kurbağa ve kaplumbağa tespit ettik. Buradaki yerli balıklar ve diğer canlılar bizim gen bankamız. Diğer yerlere aşılama maksatlı kullanılabilir. Çok fazla bir popülasyon olmasa da işimizi görür derecede” dedi.
1980’li yıllarda obruğun hafriyatla kapatılmaya çalışıldığını, daha önceki dönemlerde ise bölge halkının burayı sulama ve içme suyu olarak kullandığını belirten Gökoğlu, “Su çok berrak ve temiz. Fakat burayı insanlar çöplük gibi kullanılmış. 1980’li yıllarda burayı kamyonlarla doldurup kapatmaya çalışmışlar. Eğer doldurulmasaydı mükemmel bir yermiş” ifadesine yer verdi.
Gökoğlu, obruğun Antalya’nın jeolojik yapısı açısından önemli bir bulgu olduğuna vurgu yaparak, “Antalya’nın jeolojik olarak nasıl bir şehir olduğunu gösteren güzel bir örnek burası. Deniz seviyesinin çok çok altında. Turkuaz bir rengi var ve buraya dalış yaparken keyif alıyoruz. Buranın korunması gerekiyor” diye konuştu.