Burdur Belediye Başkanı Ali Orkun Ercengiz, 35 mahalle muhtarı ve merkeze bağlı köy muhtarlarıyla yemekte bir araya geldi.
Burdur Belediye Başkanı Ali Orkun Ercengiz, 35 Mahalle Muhtarı ve Merkeze bağlı köy muhtarlarıyla yemekte bir araya geldi.
Susamlık Tepesinde düzenlenen yemeğe Burdur Belediye Başkanı Ali Orkun Ercengiz eşi Hülya Ercengiz, Muhtarlar Derneği Başkan Vekili Mehmet Çukurca, İl Genel ve Belediye Meclis Üyeleri ve muhtarlar katıldı.
Burdur Belediye Başkanı Ali Orkun Ercengiz “10 yılı geride bıraktık. Göreve başlarken şunu söylemiştik “ bizim için şehir köy fark etmez biz tüm hemşerilerimizin duyguları içerisinde yetişebildiğimiz ölçüde köylerimize de gücümüz yettiği ölçüde hizmet götüreceğiz” demiştik. En iyi götürebileceğimiz hizmet aslında gönül bağlarını kurduk. Bizden önceki dönemlerde belki köy muhtarlarımıza bir ilişki yoktu ama biz bizim dönemimizde en azından köy muhtarlarımızın da Burdurlu hemşerileriyle birlikte yalnız olmadığını hissettirmeye çalıştık. 35 mahallemiz 51 köyümüz var merkeze bağlı aslına bakarsanız toplamında merkez ilçeye bağlı nüfusa baktığınız zaman İstanbul’un bir mahallesi bir semti kadar bir nüfusa sahibiz. Alan olarak baktığınız zaman ise çok geniş bir alanda bir ucundan bir ucuna 120 kilometreyi bulan 2 köy uzaklığınız var. Önemli olan bir arada olabilmek vatandaşa hizmet ettiğimiz noktada da vatandaşımızın mağduriyetlerini isteklerini, taleplerini, arzularını en üst seviyelere ulaştırıp bunların çözümünü bulabilmek. Şimdi 2 seçim geçirdik biraz önce Mehmet abi ifade etti yeniden aday olmak isteyenler yeniden aday olacak muhtarlarımız elbette var bugüne kadar uzun dönemler görev yapmış belki bundan sonraki dönemde görev yapmayı düşünmeyen yoruldum artık genç bir arkadaşımıza bizden daha farklı bir arkadaşımıza bırakalım diyen muhtarlarımız olabilir. Öncelikle şunu söylemek isterim geçen süre içerisinde özellikle 2009- 2019-2024 dönemi her anlamda çok zor bir dönem olduğunu ve siz değerli muhtarlarımız açısından da oldukça üstesinden gelinmesi zor bir sürecin yaşandığını gözlemledik. Malum terör örgütü yapılanmasıyla başlayan 2016 yılında muhtarlara düşen önemli bir görev vardı. Kolluk kuvvetleriyle birlikte sürekli aramalar ya da yerinde tespitler için refakat ediyordunuz. Bir de baktık ki 2019 yılının sonunda 2020 de pandemi denen bir illetle sokak sokak hane hane yurttaşımızı denetleme yoklama sağlığından sıhhatinden sorumlu oldunuz. Bizler de hasta olduk sizler de hasta olduğunuz şükürler olsun kayıplarımız oldu ama bugüne gelebildik ve görev süremizin artık bu döneme ait son 5 ayın içerisindeyiz. Vatandaşa hizmet ve gönüllerde kalabilmektir. Siyaset seçip bizim gibi siyasi partiler aracılığıyla seçime katılanların işidir. Sizlerin işi bizlere göre hem çok daha zordur aslında bir yönlendir kolaydır kendi adınıza çıktığınız yarışta vatandaşın gönlüne girebildiyseniz eğer bugüne kadar geçen süre içerisinde vatandaşımız size çekinmeden oy verir sizi başında görmek istemesinden başka bir sonuç durum değildir. Şimdi Türkiye’de kökenine baktığımızda 1829’lu yıllara kadar gider bu muhtarlık teşkilatı aslında en demokratik yapılan seçim sistemidir, en demokratik vatandaşın seçme hakkını kullandığı bir yöntemdir muhtarı seçme yöntemi. Muhtar kendi öz iradesiyle aday çıkar ve seçmenin karşısında kendini ifade eder ve oy pusulası olmadan kendi kabini içerisinde kendi ismiyle yarıştığı bana göre de bizlerden daha demokratik yarıştığını hiç kimsenin iradesinin üzerinde olmadığı bir tavsiyenin bir başkasının ya da herhangi bir bağımlılığı olmadan yarıştığı bir seçimdir. Elbette siyaset kurumu bu ülke için çok kıymetlidir çok önemlidir ama kendi ismiyle yarışması anlamında da değerli bulurum. Şimdi Mehmet abi yine tabii önceki konuşmacı olunca peki Filistin’deki doğrusu o Ortadoğu’daki bitip tükenmek bilmeyen kanı dindiremediğimiz tüm dünyanın dildiremediği o coğrafyadan üzüntüyle bahsetti terörü lanetledi her bir sözünün altına imza atmakla birlikte bir şeyin altını çizmeyi de önemli buluyorum. 1923 yılında bu ülkede Cumhuriyet kurulduğunda öncesinde Meclisi Mebusanın Gazi Meclisi’nin 23 Nisan 1920 Mustafa Kemal Atatürk önderliğinde kurulduğunda biz yeniden ulus devlet olmanın kapılarını alamamıştık. Biz her bir noktasında ayrı bir emperyalist devletin cerahat çıkardığı ameliyat yaptığı ve ülkeyi karış karış parçaladığı noktadan bugün bir ulus devleti olarak tam 100. Yılımızı kutlamak üzere bir aradayız. 10 gün sonra 100. Yılımızı kutlayacağız. İnanın biz o günlerde Mustafa Kemal Atatürk’ün silah arkadaşlarının hepsini rahmetle yâd edelim. Bu ülkeye ve ulus ülke olma hakkını armağan etmemiş olsalardı bugün o Ortadoğu’da dökülen kanın her birinin misli misli fazlası bu coğrafyada dökülüyor olacaktı. Büyük ihtimalle hiçbirimizin adı bugünkü kendi anıldığımız adımız ile olmayacaktı. O yüzden bu vesile ile yaklaşan Cumhuriyet Bayramımız öncesi güzel etkinliklerimiz olacak ayrıca size de onara davet etmek isteri. Ama bir yüzyılı devirmiş genç Cumhuriyet’in nice 100 yıllar yaşamasını temenni ederek Cumhuriyet Bayramımızı ve sizlerin 19 Ekim muhtarlar gününüzü bir kez daha kutlamak isterim iyi ki geldiniz” dedi.