Burdur Barosu, 3 Aralık Dünya Engelliler Günü dolayısıyla yaptığı açıklamada, engelli bireylerin toplumsal yaşama tam ve etkin katılımı önündeki engellerin 14 yıldan bu yana ortadan kaldırılamadığını belirtti.
Burdur Barosu'ndan Engelli Hakları Açıklaması
Burdur Barosu, 3 Aralık Dünya Engelliler Günü dolayısıyla bir açıklama yaptı. Açıklamada, Birleşmiş Milletler Engelli Hakları Sözleşmesi'nin Türkiye tarafından imzalandığı ve yürürlüğe girdiği tarihten bu yana 14 yıl geçtiği, ancak bu süre zarfında engelli bireylerin toplumsal yaşama tam ve etkin katılımları önündeki engellerin ortadan kaldırılamadığı belirtildi.
Açıklamada, engelli kişilerin toplum yaşamına tam ve etkin katılımlarının esas olduğunu kabul eden sözleşmenin, kamu idaresine koruma, saygı gösterme ve yerine getirme yükümlülükler getirdiği vurgulandı. Ancak, bu yükümlülüklerin hayata geçirilmediği, engelli bireylerin üretilen hizmetlerden diğer bireylerle eşit koşullarda yararlanamadığı, toplum yaşamına tam ve etkin katılamayarak "dışarıda kaldıkları" ifade edildi.
Engelli avukatların yaşadıkları sorunların, engelli kişilerin karşılaştıkları sorunlardan bütünüyle bağımsız düşünülemeyeceği vurgulanan açıklamada, engelli avukatların zamanlarının önemli bir bölümünü erişilebilirlik kriterlerinden uzak inşa edilerek düzenlenen adliye binaları ve adalet mekanizmasının diğer tamamlayıcı unsurlarında geçirdikleri kaydedildi.
Fiziksel erişim olanaklarından yoksun düzenlemeler yanında, görme engelli avukatların retina taraması, görüşme süreçlerinde not almalarına olanak sağlayacak Braille materyal ya da özellikle bedensel engelli avukatların zorunlu olarak kullanmaları gereken ortez, protez gibi destekleyici araçların kullanılmasına yönelik sınırlamalar nedeniyle engelli avukatların mesleklerini, bütünüyle diğer meslek profesyonelleriyle eşit koşullarda yapabilmelerine olanak tanımadığı ifade edildi.
Açıklamada, Anayasa Mahkemesi'nin 19/9/2023 tarih 2022/110E. ve 2023/115 K. No’lu kararı ile "Bazı Hizmetlerin Engellilerin Erişebilirliğine Uygun Hâle Getirilmesi İçin Öngörülen Süreyi Uzatan Kuralın İptali"ne karar verdiği hatırlatıldı. Bu kararın uygulanmasının engelli kişilerin önündeki erişilebilirlik sorunlarının çözümüne katkı sağlayacağı kaydedildi.
Açıklamada, insan haklarına saygının bir gereği olarak devletin yurttaşlarının eşitliğini gözetmesi gerektiği, sosyal devlet anlayışının bir gereği olarak ise devletin dezavantajlı gruplar açısından gerekli düzenlemeleri yapması gerektiği vurgulandı.
Engelli bireylerin temel insan hakları başta olmak üzere, eşit yurttaşlar olarak yaşamın her alanında bütünüyle etkin şekilde var olmalarına olanak sağlayacak düzenlemelerin hayata geçirilmesi için politikalar üretmek ve önleyici tedbirleri almak, kamu idaresi için bir zorunluluk olduğu ifade edildi. Bu zorunluluğun, aynı zamanda, gerek özel sektör ve gerekse de toplumsal dönüşümün gerçekleştirilebilmesi yolunda, kamunun koruma, saygı gösterme ve yerine getirme yükümlülüğünden bağımsız da değerlendirilemeyeceği vurgulandı.
Açıklamada, engelli bireylerin insan onuruna yaraşır, özgür, eşit ve bağımsız bir yaşama sahip olabilmesinin, hepimiz için onurlu ve özgür bir yaşam anlamı taşıdığı belirtildi.