Düden Çayı’nı tehdit eden unsunlar ve çözüm önerileri belirlendi
Antalya Büyükşehir Belediyesi Çevre Kurulu, “Düden Çayı” konusunda oluşturduğu alt komisyon çalışmalarını da tamamlayarak, Düden Çayı kirlilik sorunu ve çözüm önerilerini açıkladı. Çevre Kurulu Düden Çayı’nın kirliliğine sebep olabilecek 7 maddelik temel sorun belirlerken, Düden Çayı’nı kirlilikten koruyacak çözüm önerilerini sundu.
Antalya Büyükşehir Belediyesi’nin 2021 yılı Ocak ayı içerisinde, Düden Çayı’nda meydana gelen balık ölümlerinin tekrar etmemesi için kirliliğin nedenlerini araştırmak ve çözüm önerileri üretmek amacıyla oluşturulan Antalya Büyükşehir Belediyesi Çevre Kurulu Toplantısı, Büyükşehir Belediyesi Toplantı Salonu’nda gerçekleştirildi. Toplantıya Antalya Büyükşehir Belediyesi Başkan Baş Danışmanı Dr. Cem Oğuz, Büyükşehir Belediyesi Başkan Danışmanı ve aynı zamanda Çevre Kurulu Başkanı Lokman Atasoy, kamu kurum temsilcileri, üniversite, meslek odası, sivil toplum örgütü temsilcileri ve alanında uzman kişiler katıldı.
Toplantının açılışında konuşan Çevre Kurulu Başkanı Lokman Atasoy, Antalya Büyükşehir Belediyesi’nin Düden Çayı konusunda çok hassas davrandığını, Düden Çayı’nda kirliliğin ortaya çıkmasından itibaren sorunun çözümüne yönelik önemli çalışmalar yürüttüklerini ifade etti. Kamuoyunda konuyla ilgili bilgi kirliliğinin yaşanması üzerine, Nisan ayında konuyu Çevre Kurulu gündemine taşıdıklarını ve ilgili tüm paydaşlarla, konunun uzmanlarıyla kapsamlı bir çalışma başlattıklarını söyleyen Lokman Atasoy, “Düden Çayı’nın korunması noktasında ilk günden itibaren Büyükşehir Belediyesi olarak üzerimize düşeni ve fazlasını yapmaya özen gösterdik. Tüm Çevre Kurul üyelerimizin de katkılarıyla, sahada yapılan çalışmalar, bilimsel araştırmalar, analizler, toplantılar ve alt komisyonlarımızın çalışmalarıyla nihayet kapsamlı bir rapor hazırlandı. Şimdi bu rapor doğrultusunda, ilgili tüm kamu kurumlarımızın da katkılarıyla Düden Çayı’nda bir daha kirlilik yaşamamak adına üzerimize düşen çalışmaları yapmalıyız” dedi.
Büyükşehir Belediyesi Deniz ve Kıyı Yönetimi Şube Müdürü Dr. Mustafa Yıldırım, düdenler, kentsel atıksu, zeytinyağı fabrikaları, organize sanayi bölgesi, küçük sanayi bölgeleri ve geri dönüşüm tesisleri, Kızıllı Entegre Katı Atık Depolama alanı ile tarım ve hayvancılığın Düden Çayı havzasında oluşturduğu baskı unsurlarını anlattı. Daha sonra ise Çevre Kurulu’nda tartışılan ve oluşturulan alt komisyonların çalışması sonucu oluşturulan Düden Çayı raporu açıklandı.
Temel sorunlar ve çözüm önerileri başlığı altında hazırlanan rapor, kurul üyelerine sunuldu. Düden Çayı’na etki eden 7 maddelik temel sorunlar ise şöyle;
1-Düden Çayının ve yeraltı suyu kaynaklarının besleniminde en önemli role sahip düden yapıları, korunamaması nedeniyle kirlenme tehdidine açıktır. Mevcut durumda düden yapılarına doğrudan atık suların bağlanması veya yağışlı dönemlerde yüzeysel kirliliğin taşınması sonucunda yeraltı suları ve dolaylı olarak da Düden Çayı kirlenme tehdidi altındadır.
2-Antalya Üst Traverten Platosunda ve Düden Çayının havzasında bulunan endüstriyel tesislerin, küçük ve orta ölçekli işletmelerin (zeytinyağı fabrikaları, geri dönüşüm tesisleri, halı yıkama fabrikaları vb) atık su ve deşarjlarının alıcı ortam üzerinde risk teşkil ettiği bilinmektedir.
3-Düden Çayı ve havzasındaki yoğun tarımsal faaliyetlerden kaynaklanabilecek muhtemel riskler var olup yayılı kirlilik kaynağı oluşturmaktadır.
4-Düden Çayının üst kotunda kalan bazı yerleşim alanlarının kanalizasyon hattına bağlı olmaması nedeniyle yerleşim yerlerinde fosseptik kullanılmaktadır. Bu yapıların mevzuatta belirtilen tekniğe uygun olarak inşa edilmemesi veya bakım eksikliği sonucu kirleticilerin taşınması ile yeraltı sularının, dolaylı olarak da Düden çayının su kalitesinin etkilenmesi olasıdır. Ayrıca imar barışı sonucunda denetimsiz bir şekilde yapılaşma söz konusu olup, bu yapılarda üretilen atıksuların bertaraf durumu bilinmemektedir.
5-Düden Çayı beslenim alanında bulunan faaliyetlerin denetimlerinin yetersiz kaldığı, mevcut durumda farklı kurumlar tarafından yapılan denetimlerde koordinasyon ve bilgi paylaşımı eksikliği olduğu görülmüştür.
6-İlçe Belediye sınırları içerisinde ruhsatsız veya daha önce imar planlarına aykırı olup 3194 sayılı İmar Kanunu'nun Geçici Madde 16 kapsamında imar barışından yararlanarak yapı kayıt belgesi ile faaliyet yürüten işletmeler bulunmakta olup, bu işletmelerin faaliyetleri sonucu üretilen atıkların bertaraf durumu bilinmemektedir.
7-Düden Çayı havzasında mevzuatta çevre iznine tabi işletmelerin faaliyet izinleri Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği İl Müdürlüğü tarafından verilmekte olup izin aşamasında kanalizasyona bağlantı şartı veya bunun mümkün olmadığı yerlerde uygun bertaraf veya sızdırmaz fosseptik şartı için ASAT Genel Müdürlüğü’nden görüş yazısı istenmektedir. ASAT Genel Müdürlüğü’nün uygun görüşü alınmadan İl Müdürlüğü tarafından faaliyete izin verilmemektedir. Ancak bazı ilçe belediyeleri bu tarz işletmelere ASAT’ın uygun görüş yazısı koşulu aranmadan işyeri açma belgesi verebilmekte olup bu konuda uygulama eksikliği bulunmaktadır.
Düden Çayı’nın kirlilikten korunması noktasında ise Büyükşehir Belediyesi Çevre Kurulu’nun Düden Çayı Raporu’ndaki 11 maddelik çözüm önerileri ise şöyle;
1-Düdenlerin durumlarının yetkili Kurumlarca yerinde incelenerek, koruma-kullanma dengesi gözetilerek yeraltı sularının su kalitesinin etkilenmeyeceği şekilde korunması sağlanmalıdır
2-28/12/2009 tarih ve 27446 sayılı Duraliler kaynakları koruma alanları ilanlarında 1. ve 2. Derece koruma alanı sınırları içerisinde gerçekleştirilen her türlü faaliyet için koordinasyonun sağlanması amacıyla yetkili Kurumlar arası Valilik başkanlığında bir komisyon oluşturularak denetimlerin yapılması gerekmektedir
3-Halihazırda Düden çayının su kalitesini etkileyebilecek uygunsuzlukların ivedilikle tespit edilerek faaliyetlerinin ilgili Kurumların eşgüdümünde durdurulması ve faaliyetlerine devam edebilmeleri için tespit edilen uygunsuzlukların giderilmesi için çalışmalarının yaptırılması sağlanmalıdır.
4-Düden Çayı beslenim alanında bulunan tarımsal faaliyetlerde mevzuatta belirtildiği gibi iyi tarım uygulamalarına (bitkinin ihtiyaç duyacağı suyu temin edebilecek sulama sistemleri kurulması, kültürel tedbirler, mekanik mücadele, biyolojik mücadele veya biyoteknik yöntemler uygulanması, v.b.) geçilmesi, hayvancılık faaliyetlerinin gerçekleştirildiği alanlarda su ve toprak kirliliğine neden olmayacak şekilde atıkların depolanması ve çevre sağlığı tesislerinin kurulması veya bu tesislere yönlendirilmesi teşvik edilmelidir
5-Düden Çayı beslenim alanında, kanalizasyona bağlı olmayan yerleşim yerlerinde ivedilikle projelendirme çalışmalarının tamamlanarak yatırım programlarına alınması, kanalizasyon sistemine bağlanması mümkün olmayan yerlerde ise mevzuatta tanımlandığı şeklide sızdırmaz fosseptik yapılması ve bunların kontrollerinin de yine mevzuatta öngörüldüğü şekilde İlçe Belediyelerince yapılması gerekmektedir
6-Düden Çayı beslenim alanında bulunan işletmelerin toplu ya da kendi imkanları dahilinde arıtma ve bertaraf sistemlerinin kurulu olduğunun ve sorunsuz olarak çalıştığının kontrol edilmesi gerekmektedir
7-Düden Çayının yerüstünde kalan bölümü için ekolojik durumun belirlenmesinde önemli rol oynayan biyolojik, hidromorfolojik, kimyasal ve fizikokimyasal kalite parametreleri ile belirli kirleticilerin su kütlesini temsil edecek maksimum istasyonda düzenli periyotlarla izlenmesi, bu izleme çalışmaları sırasında su kütlesinin kalitesi dışında miktarının da düzenli olarak kontrol edilerek “iyi su durumuna” ulaşılması sağlanmalıdır.
8-Bölgenin flora ve faunasına, Düden Çayının su kalitesine ve beslediği havzaya geri dönüşü zor, büyük zararlar verme ihtimali çok yüksek olan içerdiği düşük moleküler ağırlıklı fenolik maddeler nedeniyle arıtılabilirliği oldukça güç ve maliyetli olan zeytin karasuyu ile ilgili mevzuata uygun sızdırmaz buharlaştırma lagünlerinin yaptırılması, küresel iklim değişikliği ve ilimizin üretim sezonu içindeki yıllık yağış miktarları da göz önünde bulundurularak (yağışlı sezon için acil tedbir olarak karasuyun biriktirildiği lagünlerin yağmur suyundan etkilenmeyen kapalı sistemlere çevrilmesi) Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı öncülüğünde, işletmeci ile ortak çevreci projelerin geliştirilip teşvik ve hibe kaynakları açılarak zeytinyağı işletmecilerine yol gösterilmesi sağlanmalıdır.
9-İlçe belediyeleri tarafından faaliyetlerin ruhsatlandırılması aşamasında, kirletici riski taşıyan işletmelerin proje tanıtım dosyaları, ÇED dosyaları ve her türlü belgelerinin çevrenin korunması gözetilerek hassasiyetle incelenmesi, ASAT’a görüş sorularak uygun görüşünün alınması ve devamında işletmeler tarafından verilen taahhütlerin denetim ve kontrollerinin yapılması sağlanmalıdır.
10-Tehlikeli atık üretebilecek sektörler, ilçe belediyelerinin yapacağı imar çalışmaları ile havzada su kalitesine zarar vermeyecek uygun alanlarda bir araya getirilmedir. Bu faaliyetler sonucu oluşan atıksu sorunu ise ortak alt yapı ile toplanarak uygun atıksu bertaraf sistemiyle çözülmeli ve atıksu deşarjları özel denetimlere tabi tutulmalıdır.
11-Yapılan denetimlerde 2. Derece koruma alanlarında yer alan işletmeler tarafından kaçak deşarjların yapıldığı tespit edilmiştir. Her ne kadar bu bölgede mevzuat açısından fosseptik kullanımı uygun görülüyor ise de bölgenin hassas durumu nedeniyle bu bölgede faaliyet gösteren işletmelerin mümkünse kanalizasyon sistemlerine dâhil edilmesi ve bu süreçte yeni herhangi bir faaliyet için ruhsatlandırma yapılmaması hususunun İl Mahalli Çevre Kurulunda değerlendirilmesi tavsiye edilmektedir.