Emeklilikte yaşa takılanlara (EYT) ilişkin düzenlemeleri içeren kanun teklifi, TBMM Plan ve Bütçe Komisyonunda kabul edildi.
AK Parti Grup Başkanvekili Tunç, "Devraldığımız bu sorunu ortadan kaldırıyoruz" diyor. Bir diğer AK Parti Grup başkanvekili Muhammet Emin Akbaşoğlu ise "Prim gün sayısının arttığı dezenformasyon" açıklaması yapıyor.
AK Parti Grup Başkanvekili Muhammet Emin Akbaşoğlu, Plan ve Bütçe Komisyonunda dün kabul edilen EYT düzenlemesiyle ilgili konuştu / Fotoğraf: AA
Yeni şart getirmediklerini savunan Akbaşoğlu, Anadolu Ajansı'na verdiği röportajda "Daha önceden var olan üç şarttan yaş şartını tamamen kaldırıyoruz. Şart ilave etmiyoruz, tam tersine yaş şartını kaldırıyoruz" diyor.
Yıllardır hem sosyal medya hem meydanlarda seslerini duyurmaya çabalayan çok sayıda EYT'linin tespiti de "Dün EYT'liydik bugün EPT'li olduk" şeklinde.
Başka bir deyişle EYT'liler düzenlemenin komisyondan yarım yamalak geçtiğini öne sürüyor.
EYT'liler söz konusu düzenlemenin ihtiyaca göre yapılmadığı kanaatinde.
SSK'lılar 4447 Sayılı Kanun ile getirilen kademeli prim gününe tabi.
Kademeli prim günü 5 binden başlayıp 5 bin 975 güne kadar çıkıyor.
BAĞ-KUR ve Emekli Sandığı'na tabi olan kadınlar 7 bin 200, erkekler ise 9 bin prim gününü doldurarak emekli olabilecek.
Bu da emeklilik hayalinin çoğu için bir başka bahara sarkması demek.
Muhalefet son bir haftadır eleştirilerini gündeme getiriyordu, komisyonda da şerh koydu.
İktidar cephesine göre ise bu hayati sorunun ortadan kaldırılmasına çok az bir zaman kaldı.
Her seçim dönemi gündeme gelen, bir nevi seçim malzemesi haline dönüşen EYT'lilerin karşı karşıya kaldığı son durum için sosyal güvenlik uzmanı Ali Tezel "Bundan sonra vekiller seçim bölgelerine göçmen kuşlar misali uçarlar" diyor.
Emeklilikte Yaşa Takılanlar Federasyonu Yönetim Kurulu Başkanı Gönül Boran Özüpak'a göre ise artık ortada yeni bir mağduriyet söz konusu.
Independent Türkçe hem EYT Federasyonu hem sosyal güvenlik uzmanlarıyla son durumu konuştu.
Sosyal güvenlik uzmanı Mert Nayır, meselenin yaklaşık 23 yıldır çözüm beklediğini ifade ediyor.
Yaklaşık 2,2 milyon civarında kişiyi ilgilendiren düzenlemenin maliyeti neredeyse 194,4 milyar lira.
8 Eylül 1999 tarihinden önce işe başlayan kişilerden oluşan ve halk arasında "EYT" olarak bilinen emeklilikte yaşa takılanlar, hizmet süresi ve prim ödeme gün sayısı yeterli olmasına karşın 4 bin 447 ve 5 bin 534 no'lu yasalarla kademeli yaş şartına takılarak yıllarca emekli olamamıştı.
5 bin iş günü telaffuz edilmeye başlandıktan sonra 100 gün, 200 gün, 300 gün veya 500 gün eksik primi olanlar devlet dairelerine gidip eksik primlerini yatırdı.
Son düzenlemeyle ise prim gün sayısını 5 bin güne tamamlayanların bunu 5 bin 975'e tamamlamak için 2 yıl 8 ay daha prim yatırmaları gerekiyor.
Prim gün sayısını 5 bin güne tamamlamış olanların ayrıca borçlanma imkanları varsa borçlanma yapacak, bu borçlanma da 2023 rakamlarıyla olacak.
Sosyal güvenlik uzmanı Ali Tezel'e göre şimdi 5 bin 975'e tamamlamak için 2 yıl 8 ay daha prim yatırılması gerekiyor.
Tezel, "Borçlanma hakları yoksa onu yapacaklar, borçlanma hakları varsa zaten onun bir kısmını 2022'de kullandılar. Şimdi ya borçlanma yapacaklar ya ay be ay çalışacaklar. Dolayısıyla 1,5-2 milyon kişinin emeklilik hayali ötelendi. Hatta hem ötelendi hem pahalılaştı" diyor.
Yıllardır EYT'lilerin kamuoyunda sözcülüğünü üstlenen ve son dönemdeki görüşme trafiğinde de aktif olarak yer alan Emeklilikte Yaşa Takılanlar Federasyonu Yönetim Kurulu Başkanı Gönül Boran Özüpak da "Sadece yaş haddi iptal olmuş oldu. Ama prim gününe kademeli prim günü şartını iptal etmediler" tespiti yapıyor.
Özüpak, yeni bir mağduriyetin doğduğunu, haklarının tamamını alamadıklarını söylüyor, TBMM Plan ve Bütçe Komisyonu'nda konuşturulmadıklarını öne sürüyor:
Fazladan 975 gün çıktı. Bu da iki nokta iki yıl yedi ay ya da yuvarlarsanız 3 yıl gibi bir süreç eklenmiş oldu. İnsanlar 5 bin prim günüyle çalışma bakanımızın açıklamasıyla 'Geçmişteki haklara dokunulmayacak' denilmesiyle yani 5 bin günün geçerliliğiyle yani o sözle gidip borçlandılar. Ne yaptılar? Kadınlar doğum borçlanması, erkekler ise askerlik borçlanmasıyla günlerini tamamlamak istediler. Ama gelin görün ki; şu anda ikinci taksitlerindeler ve kredi çeken arkadaşlarımızın kredi taksitlerini ödeyemez hale geldiğini görüyoruz. Bu mağduriyetin bitirilmesi için biz var gücümüzle mücadele ettik. Ama komisyonda konuşturulmadık bile."
EYT ile ilgili haberler çok uzun zamandır gündemde.
Hükümet ve Cumhurbaşkanı Erdoğan, epeyce bir süre EYT'lilerin talebine karşı direnmiş, AK Parti'nin Şubat 2018'den bu yana Cumhur İttifakı ortağı MHP ise aynı yıl seçim beyannamesine konunun çözümü noktasında çaba sarf edeceklerini not düşmüştü.
16 Kasım 2019'da Sosyal Güvenlik Kurumu Topkapı kampüsünde düzenlenen sosyal güvenlik merkezleri toplu açılış töreninde "Seçim kaybetsek de yokum!" diyerek erken emeklilik taleplerine tepki gösteren Erdoğan hükümeti geçen yılın sonlarına doğru EYT ile ilgili çalışmalarını hızlandırdı.
Türkiye seçime giderken Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın 28 Aralık 2022'de kurduğu "Yaş şartını kaldırıyoruz" cümlesi çok sayıda kişiyi umutlandırsa da Erdoğan gün sayısı şartı ile ilgili bir açıklama yapmamıştı.
Sosyal güvenlik uzmanı Mert Nayır, o günden sonra birçok farklı kişinin "Kanun iptal edildi, 1999 öncesine dönüldü" dediğini hatırlatıp, kendisinin prim gün sayısı üzerinden yaptığı uyarının altını çiziyor, "Keşke haksız çıksaydım" notunu düşerek:
5 bin gün olabilmesi için 4447 sayılı kanunun iptal edilmesi gerekiyor. Burada tamamen değişik, bir mülga madde kullanılıyor. Yani madde değiştiriliyor ve yaş şartı kaldırılıyor. Bunun üzerine insanlar yorum yapıp uzmanlara güvendiler. Verdiğim tüm mülakatlarda 'Bakın bu şekilde olmayabilir, maddenin burası muğlak, borçlanmalarınızı buna göre yapın' dediğimde insanlar bana 'Sen kanunu bilmiyorsun' diye çok ciddi tepki gösterdi. Açıkçası haksız çıkmak isterdik. Çünkü insanlar 5 bin gün üzerinden emeklilik ve borçlanma planlamalarını buna göre yaptı. Eski asgari ücret üzerinden borçlandılar. Eski asgari ücretten 6 bin 471 liradan borçlanabilecekken şimdi geri kalan günlerini yeni asgari ücret üzerinden yüzde 54,6'lık zamlı orandan borçlanmak zorunda kalacaklar."
EYT Federasyonu Başkanı Gönül Boran Özüpak, son gelişmeler üzerine Hasan Hüseyin Kormazgil'in şiirine ithafla yukarıdaki yorumu yapıyor.
"Emeklilikte yaşa takılanlar artık emeklilikte prime takılanlar olmuş oldu" diyen Özüpek karmakarışık duygular içinde olduklarını belirtiyor:
Sevinemedik bile. Elbette yıllarca mücadele ettik. Fakat bu da bir kazanımdır. Ama yarım olması, eksik olması söz konusu. Üzülsek bile mücadelemize devam edeceğiz. Biliyorsunuz emekçi üzerinde sürekli mağduriyet yaratan yasalarla karşı karşıyayız."
Sosyal güvenlik uzmanı Ali Tezel EYT kanun teklifinin komisyondan düzeltilmeden geçtiğini, TV'lerde umut dağıtanların mat olduğunu söylüyor.
Tezel'e göre en önemli husus aylık hesabı.
Tezel'e göre emeklilikte yaşa takılanların umut ettikleri olmadı hükümetin lütfettiği gerçekleşti.
Emekli aylığı formülü 1999 senesinde farklı, sonrasında farklı:
"Emekli aylığına daha düşük vermeleri için 1999'daki formüle dönmemiz lazımdı ama 1999 sonrası formülle emekli maaşlarını yatırdılar. Bu da insanların emekli aylığının düşmesi demek. Umut ettikleri olmadı hükümetin EYT'lilere lütfettikleri oldu."
İlk etapta tabii ki 2,2 milyon kişinin başvurması beklenirken şimdi bu prim şartının gelmesiyle ortalamada yedi yüz bin kişinin emeklilik planı suya düşmüş olacak. Sosyal güvenlik uzmanı Mert Nayır böyle diyor.
Nayır, primde 450 gün eksiği olanların 1,5 yıl; 900 gün eksiği olanların ise neredeyse 3 yıl sonunda emeklilik hakkına sahip olabileceğini anımsatıyor.
Sürecin sona ermediğini vurgulayan Nayır, EYT'liler cephesinde hala bir beklenti olduğu düşüncesinde.
"Şimdi cumhurbaşkanına gönderilecek. Cumhurbaşkanı buna onay verecek mi? Yoksa tekrardan geri mi iade edecek?" diye soran Nayır, "Hala bir beklenti var" diyerek şunların altını çiziyor:
Cumhurbaşkanı tekrardan geri gönderir diye bir umut var. Prim gün sayısını 5 bin gün yaparak geri iade edilmesi gibi bir beklenti söz konusu. Bu ne kadar gerçek olur? Ne kadar hayata geçer? Eğer böyle bir durum olursa şubatı geçer mi? Çünkü cumhurbaşkanına gidecek. Diyelim cumhurbaşkanından tekrardan geri gelecek. Tekrardan görüşülecek. Meclisten tekrar cumhurbaşkanına gönderilecek. O zaman da şubat ayını geçmiş olacak. Bu sefer martta kalacak. Marta kalırsa bu sefer başlangıç, nisan ayı yani sigorta emeklilik başvurusunu bu sefer mart ayında yapacakları için maaşlar nisan ayına kalacak. Bir domino taşı etkisiyle devam edecek bir süreç olacak. Yani biz aslında hükümetin bürokratlarından bunu beklerken yine konu cumhurbaşkanımıza kaldı. Cumhurbaşkanı'nın son sözü bu konuyu belirleyecek."
The Independentturkish