Burdur Mehmet Akif Ersoy Üniversitesi (MAKÜ) bünyesinde yürütülen hayvancılık projeleri kapsamında gerçekleştirilen çiftçi eğitimleri tüm hızıyla devam ediyor. Rektör Prof. Dr. Adem Korkmaz, proje kapsamında eğitim alan Burdur’un Tefenni ilçesine bağlı Hasanpaşa köyündeki çiftçilerle bir araya geldi.
Verilen eğitimler sonrasında sertifika töreni düzenlendi. Törene Rektör Prof. Dr. Adem Korkmaz, Tefenni Kaymakamı Tugay Cantürk, Rektör Danışmanı Dr. Öğr. Üyesi Mustafa Kılınç, akademisyenler ve köy halkı katıldı.
Törende konuşma yapan Tefenni Kaymakamı Tugay Cantürk, “Bilinçli çiftçilerimizle beraber Türkiye olarak kendi kendimize yeteceğiz, üreteceğiz. Bu konuda Avrupa'da ilk beşe gireceğiz, dünyada da dereceye gireceğiz.” dedi.
Gıda tedarikinin önemli olduğunu söyleyen Kaymakam Cantürk, konuşmasının devamında şunları söyledi: “Bilinçli Çiftçi Eğitimini bugün tamamlamış bulunuyoruz. Bizler zaten Kovid-19 ve Rusya-Ukrayna savaşından hayvansal gıda tedarikinin ne kadar önemli olduğunu gördük. Biliyorsunuz, devletimizin Türkiye vizyonu diye bir vizyonu var. Bu vizyonda gıda tedarikinin çok önemli olduğunu düşünüyoruz. Bilinçli çiftçilerimizle beraber Türkiye olarak kendi kendimize yeteceğiz, üreteceğiz. Bu konuda Avrupa'da ilk beşe gireceğiz, dünyada da dereceye gireceğiz. Üreteceğiz, üretmeye de devam edeceğiz. Biz çiftçilerimizin her zaman yanındayız. Her türlü bilgi isteğinize, her türlü talebinize İlçe Tarım Müdürlüğümüze ulaşabilirsiniz, anında sizlere cevap geleceğine emin olabilirsiniz. Sizlerin yanındayız. Bu programın hayırlı olmasını diliyorum.”
Daha sonra konuşan Rektör Prof. Dr. Adem Korkmaz da MAKÜ’nün yeni bir projesinden söz etti. “Çiftliklerimizin kalitesini yükseltme programını başlatıyoruz.” diyen Rektör Korkmaz konuşmasında; “Bizler 2016 yılından beri sahalardayız. Üniversitemiz bu program kapsamında çok sayıda çalışmalar üretiyor. 2015 yılında ben göreve atandığımda Sayın Cumhurbaşkanımız Külliyede bize bir görev vermişti. Mehmet Akif’in üniversitesine Rektör olmak kolay değildir. Burada gece gündüz çalışacaksın diye bize bir talimatı olmuştu. Biz de o talimatın üzerine bu projeyi geliştirdik. YÖK’e sunduk, Cumhurbaşkanı'na sunduk ve şu anda Burdur’umuzun 173 köyünün tamamında eğitimlerimizi sürdürüyoruz. Çok sayıda projeyi de ayrıca üniversitemizde yürütüyoruz. Ülkemiz hayvan sayısı ve hayvan varlığı bakımından dünyada nüfusuna göre en yüksek sayıya sahip ülkelerden biri, istatistikler bunu söylüyor. Avrupa'da da böyleyiz, dünyada da böyleyiz. Ancak maalesef hayvan başına verim açısından bu kadar iyi değiliz. Yani hayvan sağlığı açısından et ve süt bakımından arzu ettiğimiz seviyeye bir türlü gelemiyoruz. Bunun birçok sebebi var. Bu konulara kafa yoruyoruz. Biz her türlü çalışmaları yürütüyoruz. Çok yakın zamanda Tarım Bakanlığımıza bu proje kapsamında yeni bir proje daha sunduk. Bakanlık bu projemizi kabul etti ve Burdur’u pilot bölge olarak seçiyor ve bu kapsamda da çiftliklerimizin kalitesini yükseltme programını başlatıyoruz. Ocak ayı içerisinde olabilir. Mevcut olan işletmelerimizin kalitesini tespit edeceğiz, sonra da bunu bir üst kaliteye nasıl çıkartabiliriz diye çalışmalar yapacağız. Üniversitemizin hocaları yine gelecekler işletmelerimize. A-B-C ve D dediğimiz ya da aday dediğimiz işletmeyi tespit edecekler. Aday işletme C’nin B’ye, B’nin A’ya geçebilmesi için ihtiyaç duyulan temel konular ne ise bunu tespit edeceğiz. Çiftliğin yapısı, işletmenin yapısı, hijyen durumu, ailenin eğitim durumu gibi birçok parametrenin içerisinde olduğu bir süreçten geçirilecek, devletimiz de bizim burada tespit ettiğimiz eksiklikler üzerinden bir hibe programı başlatacak. Bizim üzerinde yaklaşık olarak 3 yıldır çalıştığımız bir program var. Türkiye'de küçükbaş dahil, süt işletmelerinde verimliliğin artırılması sürecinde kalite akreditasyon ve belgelendirme sistemi dediğimiz bir sistem. Türk Akreditasyon Kurumu tarafından Türkiye’de, sanırım Dünyada da örneğine daha rastlayamadık, hayvancılık işletmelerinde kalite belgesi verdiğimiz bir sistem. Bu program kesinleştiği zaman Bakanlığın projesi olarak sahaya döndüğünde de tekrar oturacağız ve işletmelerimizi sağlık, hijyen, beslenme gibi birçok parametre üzerinde nasıl bir üst lige, üst kaliteye çıkartabiliriz? sorusuna cevap arayacağız. Buradaki hedefimiz her bir rakam çıktığında ortalama yüzde 15 ile yüzde 30 arasında bir verimlilik artışı sağlamak. Bu üniversitenin bir çalışmasıydı. Şimdi artık Bakanlığımızın bir projesine dönüşüyor ve üniversitemiz ürettiği bilgiyle başta Burdur’da, sonra Türkiye’deki bütün işletmelerde uygulanacak bir altyapı oluşturuyoruz. Bu anlamda bütün Veteriner Fakültesi hocalarımıza sizlerin adına teşekkür etmek istiyorum.” ifadelerine yer verdi.
Konuşmasının devamında gıdanın önemine değinen Rektör Korkmaz, konuşmasına şöyle devam etti: “Gıda artık günümüzde çok kritik, çok stratejik bir ürün. Bugün sütteki bir liralık artış yüzlerce ürün üzerinde hızla etki yapıyor. Devlet de prim vereyim diyor, başka bir destek vereyim diyor, süt fiyatını baskılamaya çalışıyor. Niye? Süt çok değerli bir temel girdi. İşte Ukrayna savaşında buğday meselesini hepimiz yakından takip ediyoruz. O zaman gıda stratejik bir ürün. Köydeki kahvelerimizin birer okul olduğunu, birer derslik olduğunu düşünüyoruz. Bundan sonra sadece bu eğitimi verdik, sertifikaları verdik değil, şimdi yeni bir model üzerinde daha çalışıyoruz. Veteriner Fakültemizde 4. ve 5. sınıf öğrencileri her bir köyden sorumlu olacak şekilde bir danışman hoca marifetinde köylere gelerek sorunları çözmeye çalışacaklar. Siz diyeceksiniz hayvanda böyle bir şey var. Onu öğrencimiz öğrendiyse zaten size destek verecek, veremiyorsa hocasına danışarak hocam böyle bir durum var ne önerirsiniz? diye böyle bir aktif danışmanlık sistemi. Her köyde 2 ya da 3 öğrencimizin aktif olarak buralara sürekli gelip gideceği bir model üzerinde çalışıyoruz. Bu proje sahadaki veteriner hekimlerimizin de çalışmalarını destekleyecek ve bu çalışmaların devamı gelecek. Ben bugün sertifika alan arkadaşlarımızı kutluyorum, inşallah daha güzel çalışmalarda tekrar bir arada bulunuruz.”
Konuşmaların ardından eğitimlerini başarı ile tamamlayan çiftçilere “Bilinçli Çiftçi” sertifikaları verildi.