22 Mayıs tarihinde İstanbul’da paket yetiştirmeye çalışırken hızlı girdiği virajda direğe çarparak kaza yapan ve hastanede hayatını kaybeden motosikletli kurye memleketi Burdur’da toprağa verildi. Vefat eden kuryenin annesi de 23 Aralık tarihinde Burdur’da geri manevra yapan öğrenci servisinin altında kalarak ağır yaralanmış, kazadan 17 gün sonra yaşam savaşını kaybetmişti.
İstanbul’da 15 gün önce motosikletli kurye olarak işe başlayan Ali Can Keskin 22 Mayıs tarihinde 4. Levent’te siparişe gittiği esnada motosikletiyle viraja hızlı girince kontrolü kaybedip direğe çarpmıştı. İlk başta bilinci açık olan ve arkadaşlarından edinilen bilgiye göre verdiği ilk ifadesinde kazayı kendisinin yaptığını, viraja hızlı girdiği için gidon hakimiyetini kaybedip direğe çarptığını belirten Ali Can Keskin kaldırıldığı hastanede yaklaşık bir saat sonra iç kanama nedeniyle fenalaşıp yapılan tüm müdahalelere rağmen kurtarılamayarak hayatını kaybetmişti. Ali Can Keskin’in cenazesi memleketi Burdur’a getirilerek öğlen kılınan cenaze namazının ardından Sultandere Mezarlığı’nda toprağa verildi.
Motosiklet kazasında hayatını kaybeden Ali Can Keskin’in annesi Zeynep Keskin 22 Aralık 2022 tarihinde Burdur merkez Bahçelievler Mahallesi Akdemir Sokak'ta M.A. (45) idaresindeki 15 C 0117 plakalı öğrenci servisinin sokakta öğrenci aldıktan sonra geri manevra yaptığı esnada servisin üzerinden geçmesi sonucu ağır yaralanarak hastaneye kaldırılmıştı. Hastanede 17 gün botunca yaşam mücadelesi veren Zeynep Keskin 8 Ocak 2023 tarihinde hayatını kaybetmişti.
Çevresinden alınan bilgilere göre annesine çok düşkün olan ve annesinin ölümünün ardından büyük üzüntü yaşayan Ali Can Keskin’in cenazesi Sultandere Mezarlığı’nda annesinin yanı başına defnedildi. 5 ay arayla anne Zeynep Keskin ve Ali Can Keskin’in vefat etmesinin ardından 4 kişilik aileden geriye baba Güngör Keskin ve kız kardeş Esin Keskin kaldı.
Daha önce Almanya’da tır şoförlüğü yapan Ali Can Keskin’in annesinin kazasından yaklaşık 20 gün önce ülkeye döndüğünü ve aradan geçen süre zarfından yurt dışından bir çok iş teklifi gelmesine rağmen sevdasının peşinden gitmek için kız arkadaşının yaşadığı İstanbul’a gitmeyi tercih ettiğini söyleyen yakın arkadaşı Berfin Sibel Aygün; “ Ali Can’ın Avrupa’dan dönüşünün ardından Burdur’a geldikten sonra 20 gün kadar annesi ile vakit geçirme şansı yaşadı. Daha sonra annesini bir trafik kazasında kaybetti. Geçen süre zarfında Almanya’dan sürekli iş teklifleri geldi ancak Ali Can kalbinin peşinden gitmeyi tercih ederek İstanbul’a gitti. İstanbul’da sevdiği bir kadın vardı ve onunla bir hayat kurmak istiyordu. İstanbul’a gideli bir ay olmamıştı daha. Motosikletiyle gelmişti İstanbul’a. 15 gün önce bir yemek dağıtım şirketinde işe başladı. 22 Mayıs’ta da kaza yaptığı haberini aldık. Saat 22.00 civarında kaza yapmış. Sabah 07.00’de başlayıp gece 22.00 sıralarında da kaza yapmış.” dedi.
Kazanın ardından bilincinin açık olduğu ve ifade verebildiğini de söyleyen arkadaşı Berfin Sibel Aygün; “Kaza sonrasında ilk kendisi ifade vermiş diye duyduk. Safir AVM’nin olduğu yerde ki alt geçide girdikten sonra viraja çok hızlı girdiğini ve virajı alamayıp bir direğe çarptığından bahsetmiş. Daha sonra hastaneye kaldırılıyor. Hastanede ilk başta kendinde herhangi bir sıkıntı yok. Hastanede hareket ediyor konuşuyor bir problem yok. Hatta ne zaman çıkaracaklarını falan konuşuyorlarmış. İç kanama olup olmadığını kontrol etmeleri gerektiğini söylemiş doktorlar, bunun da bir saat sürebileceğini söylüyorlar. Sonrasında ameliyat için kız arkadaşından izin almaya gittiklerinde 2 defa kalbi duruyor ve ameliyata alınamıyor. 23:40 civarında da hayatını kaybediyor.” şeklinde konuştu.
Ali Can’ın annesine çok düşkün olduğunu belirten Aygün; “Ali Can annesinin ölümünden sonra hep “iyi ki gelmişim” diyordu. Çünkü çok uzun süre boyunca Almanya’da kaldı. Aslında Almanya’dan dönme gibi bir planı da yoktu ama bir takım problemler yaşadığı için dönmek zorunda kaldı. 20 gün kadar annesini görebilme, vakit geçirebilme şansı oldu. Çok güçlü bir bağları vardı. Daha doğrusu Zeynep ablanın herkesle çok güçlü bir bağı vardı. Tabi kendi çocuklarıyla ayrıydı. Çocuklarının ağzından çıkan her şey Zeynep abla için bir kanun gibiydi. İstedikleri her şeyi yapardı. Çok güzel bir anneydi, onun için en mükemmel çocuklar onun çocuklarıydı. 5 ay sonra annesinin yanına onu da gönderdik.” cümlelerini sarf etti.
Motosikletli kuryelerin zorlu şartlarda ve uzun süre zarfında çalışmalarına rağmen trafikte gereken saygıyı görmediklerini dile getiren Berfin Sibel Aygün; “ Henüz kazanın nasıl olduğuna dair pek bir fikrimiz yok, görüntüleri görmedik. Kendisinin verdiği ifadeye göre konuşuyoruz. İç kanamadan kaybettik en azından biz öyle biliyoruz adli tıp raporu çıkmadı. Kaza kendisinin söylediği şekilde olabilir ancak çok uzun saatler boyunca çalışmaya maruz kalıyordu. Sabah 07.00’da başlayıp gece 02.00’a kadar çalışıyordu. O günde sabah 07.00 da başlayıp akşam 22.00’da yaptığı kazanın yorgunluktan dolayı olduğunu düşünüyorum. Bu tarz kurye hizmetlerinin getirdiği zaman kısıtlamaları çok sıkıntıya neden oluyor. Çok fazla kazalar görüyoruz ve bunun hiçbir yaptırımı yok. Olsa da yeterli değil. İlginç bir şekilde de insanlar kuryeleri sevmiyor. Özellikle trafikte çok da saygı duyulmayan bir meslek olarak biliniyor” dedi.