Seçim kampanyası başladı, seçim de 14 Mayıs’ta, baharın göbeğinde!
Ama Y-CHP’li Kılıçdaroğlu, “Yine baharlar gelecek” diyor…
“Söz veriyorum” diye ısrarla söylüyor.
Bunca dış bağlantı, bunca AB-D elçileriyle görüşmeler, 300 milyar dolarlık sermaye derken, acaba dedik, O’nun kastettiği yeni bir “Arap baharı projesi” mi?
Hani Türkiye Yüzyılı’nın, Türkiye’nin dünyada söz sahibi olmasının, bölgesinde liderliğe oynamasının, Türk Devletleri Teşkilatı’nın şahlanışını engellemeye yönelik bir proje geliştirilmiş olabilir.
*
Düşünün, bu Y-CHP, İP gibi, SP gibi, HDPKK gibi aykırı uçları bir araya getiren nedir?
Erdoğan, Cumhur ittifakı ve Cumhurbaşkanlığı sistemi, değil mi?
Bunlar iktidar olsalar, bu aykırı gruplar, siyaset arenasında kısa sürede kavga edip hükümetlerinin sona ereceği kesin… Asla “iktidar olamayacakları” da kesin!
TBMM’de 400’ü bulamayacakları da kesin olduğuna göre Kılıçdaroğlu hangi sözünü yerine getirebilir, “güçlendirilmiş parlamenter sisteme” nasıl geçecek de ortaklarını mutlu edebilecek?
Bırakın bunları aykırı uçlardaki onca Cumhurbaşkanı yardımcısının hangi isteğini yerine getirerek icraat yapabilir?
Acaba diyoruz, Kemal Bey, “Bu bahar iktidar olamayacağı için, başka baharlar” beklentisiyle mi “yine baharlar gelecek” diyor?
*
Bir Cumhurbaşkanı adayı, bir “devlet adamı”, ülkesine yatırım yapanlara “Sermaye getirmeyin, can ve mal güvenliği yok” der mi, bir millî siyasetçi ülkesinin yerli ve millî savunma sanayiini kötüler mi? Nükleer santralle, TOGG’la ve TCG Anadolu’yla alay ettirir mi? Ve bu Batı, 300 milyar doları ne için verecek Kemal Beye? Hatırına mı?
Bu yedili masanın aykırı gruplarını o masada bir araya getiren ihtiras, iktidar olmak mı, Erdoğan-Bahçeli ve Cumhur İttifakı’ndan birileri adına intikam almak mı?
Bu “Yeni baharlar” sloganının ardındaki gerçek ne?
Onların hedefi, ulaştırma, savunma, sağlık alanlarında reform yapmış, Davos’ta, BM’de, NATO’da emperyalistlere kafa tutan Erdoğan ve Bahçeli’nin Cumhur İttifakı’nı indirmek değil mi?
F-16 ve F-35 restleşmesi sonucu, millî savunma sanayiine önem verip teknolojik çalışmaları destekleyen, ürettiği insansız hava araçları, TB2’ler, Kızılelma’lar, dünyanın ilk SİHA gemisi DGC Anadolu, tanklar, helikopterler, füzeler, teknolojik savunma sistemleri, AB-D’yi çileden çıkarmıyor mu? Bu millî savunma projelerinin arkasındaki güç Cumhur değil mi?
Ukrayna-Rus savaşındaki politikasıyla Batı’nın gözünü korkutan Cumhur değil mi?
Yoksa elin Haçlısı, Y-CHP’yi, İP’i, SP’yi, GP’yi niye desteklesin?
Nasılsa bu Yedili masayı avuçlarına almışlar, istedikleri gibi yönlendiriyorlar… İktidara Ahmet gelmiş, Kemal gelmiş, önemli mi onlar için? Çantada keklikler nasılsa…
Ama Cumhur İttifakı’na boyun eğdiremiyorlar, Erdoğan “Dünya beşten büyük” deyip duruyor! BM’de yüzlerine karşı kanlı katil olduklarını söyleyip duruyor, NATO’da terör destekçilerine “hayır” deyip duruyor… Niye istesinler Erdoğan ve Cumhur ittifakını?
Göreceğiz bakalım bahar hesaplarını… Tabii “millî iradeyi” geçebilirlerse!
Mustafa ÖNDER