Mustafa Önder

Kurşunu bomba yapacaktı, elinde patladı!

Mustafa Önder'in 'Kurşunu bomba yapacaktı, elinde patladı!' adlı köşe yazısı

İnanın bir siyasî kariyer ancak böyle yerle bir edilir; hem de kendi elleriyle!
İP’çi Akşener, günlerce “Kılıçdaroğlu olmaz!” diye yırtındı mı, yırtındı! Sonra terk ettiği masaya tıpış tıpış dönüp Kılıcdaroğlu’nu aday olarak kabul etti mi, etti!
Buna da eyvallah…
Peki, önceki gün partisini ziyaret eden Kılıçdaroğlu’na “Buyrun Cumhurbaşkanım!” demek de ne mübarek?
HDPKK’nin bunca bildirisini duymamazlıktan gelmek de neyin nesi?
“Demek ki, Meral Hanım bir yıldır masada rol yapıyormuş” demezler mi insana?
*
Akşener, her olaydan yağ çıkarmaya heveslendikçe eline yüzüne bulaştırıyor.
Geçen gün İstanbul’da İP İl Başkanlığı’nın camına kurşun isabet ediyor.
Meral Hanım, “İşin aslı ne, bi durun, demedi”, İmamoğlu’nu yanına alıp İl Başkanlığına geldi, başladı asıp kesmeye:
“Akşener’i korkutacak adam anasından doğmadı, korkmuyorum Recep Bey. Türkiye bir kabile devleti olamaz. Bu ucube sistem üzerinden yönetilemez. Siyasi partilerin seçime 1,5 ay kala korkutulmaya çalışılması kabul edilemez. Biz korkmayız.”
Sıkı durun; asıl “kuru sıkısı” arkasından geliyor:
“Ben bir eski İçişleri Bakanı olarak konuşuyorum, kurşunlanmıştır!”
Olaydan birkaç saat sonra Bakan Soylu gerçeği anlattı.
“Silahlı saldırının faili yakalandı. Sorumlu mevkidekilerin suçlamalarda bulunurken dikkatli olmaları gerekir. Bizim görevimiz yakalamak. Devletinize ve polisinize itimat ediniz. Mahcup olursunuz.”
İl Binasına yakın bir şantiyede hırsızları kovalayan Bekçi’nin kurşunlarından ikisi oraya sekmişti!
*
2017’den beri İP’in genel başkanlığını yapıyor Akşener…
1994’te DYP’den İzmit belediye başkanı adayı oldu.
1995 ve 1999’da DYP’den milletvekili seçildi ve Erbakan-Çiller Hükümetinde Susurluk kazası sonrası Mehmet Ağar’ın yerine 8 ay İçişleri Bakanlığı yaptı.
Ülke “28 Şubat süreci”ni de onun döneminde yaşadı!
2001’de DYP’den istifa etti, AKP’nin kuruluş çalışmalarındayken MHP’ye geçti.
2007’de MHP’den milletvekili ve TBMMM Başkanvekili seçildi. Kasım-2015’te aday gösterilmeyince kurultay istedi, genel başkan adaylığına soyundu ve 2016’da MHP’den ihraç edildi. Esenboğa tarlalarında sergiledikleri korsan kongre girişimleri sonuç vermeyince 2017’de İyi Parti’yi kurdu.
Kılıçdaroğlu’na efelenmelerine bakmayın; Akşener partisine Y-CHP’den 15 vekil kiralayarak 2018 seçimlerine katılabilmişti!
Akşener, 2019’da Ankara belediyesine Mansur Yavaş’ı İP’ten aday göstermek istese de Yavaş, CHP’den aday oldu.
Yavaş ve Akşener, aynı siyasî karakterlerdir. Bunu, altılı masada olan bitende gördük.
*
Akşener, Çiller’in hem Zübeyde Hanım Şehit Anaları Vakfı’nın yöneticisiydi, hem de DYP Kadın Kolları Başkanı’ydı; şimdi Y-CHP ve HDPKK ile masada olması onun zikzaklarındandır.
İyi bir Çillerci olarak Özer Çiller’in sık sık elini öpmüştü.
İçişleri Bakanı iken 28 Şubat sürecinde “Uygulanması gerektiğine gönülden inanıyorum, kıyafet yasası da uygulanacak” demiş ve MGK kararlarına imza atmıştı. Bakmayın siz şimdi, adalet, müsavat yaygaralarına!
Zaman içinde Çiller’i suçladı, partinin başına geçmek istedi, yapamadı. Burada hatırlatalım: O’nun Çiller’e bayrak açtığı dönemde DYP İstanbul İl Başkanı Süleyman Soylu, bütün ilçe başkanlarıyla birlikte “hainlikle suçlayıp” Akşener’in istifasını istemişti!
Türkçe Olimpiyatlarına katılıp alçak Fethullah’a övgüler bile dizmişti. 2007’ye kadar da ortalıkta görünmedi!
AK Partinin kuruluş çalışmasında 29 gün durabilmişti!
2007’de MHP’den vekil olduktan sonra 2015’te yine ihtirasları depreşti ve Devlet Bey ile kavgaya girişti. Partiden ihraç edildi ve yoldaş edindiği Özdağ, Oğan, Halaçoğlu, Aydın gibi isimlerle İP’i kurdu, 2018’de Cumhurbaşkanı adayı oldu ama yüzde 7,2 oy alabildi.
O’nun derdi hep lider olmak, Başbakan olmaktı, bu yolda hep entrika peşinde koştu. Zaman içinde yola çıktığı Ülkücüleri İP’ten tasfiye etti.
HDPKK’yi “Kürtlerin temsilcisi” olarak görmekten çekinmedi.
15 Temmuz darbecileriyle ilgili, “Garip gureba içeride, Mehmetçik içeride” sözleri de O’na aittir.
Hızını alamayıp HDPKK’li Demirtaş ve tutuklu FETÖ’cülerin serbest bırakılmasını bile ister, FETÖ operasyonlarına karşı çıkar.
2013’te FETÖ’cü alçak Uslu ona destek mesajları atar… 17/25’te de FETÖ’cü hainlerin yanındadır.
15 Temmuz gecesi ortalıkta yoktur. Çünkü “o gece evimdeydim” diyordu ama o gece “Erdoğan’ın saklandığını” bile söyleyebilmiştir. “Yurtta sulh” ilkesinden bahsediyordu FETÖ’cüler gibi…
O, Y-CHP’den vekil kiralar ama çıkıp “Aday olmak için Grup kurmak için abidik gubidik işler yapmayacağız” demekten çekinmez!
“Demir kadın”, “Dişi Kurt” lakaplarını ona FETÖ’nün gazeteleri takmıştı; şimdi Dersimli Kemal ona “Asena” diye sesleniyor, ilginç değil mi?
Daha önce “Biz HDP ile görüşmeyiz” diyen İP’çi Meral Akşener, “İstanbul sözleşmesini geri getirecek, Irak ve Suriye’deki sınır ötesi operasyonlara son verecek, Diyanet’i kapatıp İnanç Başkanlığı kuracak, kurulmakta olan nükleer santrallarımızı kapatacak, kürtajı serbest bırakacak” HDPKK ile yedili masada ortak olmaktan mutlu ve Y-CHP’nin Cumhurbaşkanı adayı Kılıçdaroğlu’na “Cumhurbaşkanım” demekten ar etmiyor!
Bir bekçinin hırsıza sıktığı kurşundan bomba yaratmak peşindeydi ama İçişleri Bakanı Soylu yine bombayı eski İçişleri Bakanı Akşener’in kucağına koyuverdi…
Tarih tekerrür etmeye devam ediyor!