Cumhurbaşkanı Yardımcısı Fuat Oktay, “Küresel ekonomilerde resesyon endişelerinin baş gösterdiği 2022 yılının ikinci çeyreğinde ülkemiz benzer gelişmekte olan ülkelerden olumlu yönde ayrışarak yüzde 7,6 büyüme oranı ile OECD ülkeleri içerisinde en yüksek oranda büyüyen ikinci ülke olmuştur” dedi.
TBMM Plan ve Bütçe Komisyonu’nda 2023 Merkezi Yönetim bütçe görüşmeleri başladı. 2023 bütçesine ilişkin milletvekillerine bilgi veren Cumhurbaşkanı Yardımcısı Fuat Oktay, sözlerinin başında Bartın’da yaşanan maden kazasına değinerek, “Bartın’da, maden kazasında hayatını kaybeden şehitlerimize Allah’tan rahmet; yakınlarına ve milletimize bir kez daha başsağlığı diliyorum. Kazanın yaşandığı andan itibaren devletimiz tüm ilgili bakanlıkları, kurum ve kuruluşlarıyla; Cumhurbaşkanımız liderliğinde olaya müdahale etmiştir. Kazayı tüm boyutlarıyla aydınlatmak ve gerekli ilave tedbirleri almak için de adli ve idari soruşturmalar hassasiyetle devam etmektedir. Türkiye Büyük Millet Meclisi’mizde de bir araştırma komisyonu kurulmuş durumdadır. Diğer taraftan yaralılarımız ve şehit yakınlarımızın ailelerine destek olmak için her türlü çalışmayı yürütüyoruz. Yaralılarımızı ve yakınlarını dün ben de bizzat İstanbul’da ziyaret ettim; yaralılarımıza Rabbimden acil şifalar diliyorum” ifadelerini kullandı.
“2023 bütçe kanun teklifimizin temel misyonu; vatandaşımızı küresel belirsizliklerden ve risklerden koruyacak, her kesimden insanımızı kollayacak bir mali altyapı oluşturmaktır" diyen Oktay, "Bütçe teklifimiz vatandaşlarımızın ihtiyaçlarına odaklanan bir bütçe olarak, adil ve sosyal bir anlayışa sahiptir. Sosyal bütçe olarak nitelendirebileceğimiz teklifimiz, toplumun tüm kesimlerine hitap eden, sahip çıkan programlar, destekler ve ödenekler içermektedir” diye konuştu.
Oktay, dünyadaki durumdan bahsederek, “2022 yılı Şubat ayında meydana gelen ve diplomatik çabalara rağmen devam eden Rusya-Ukrayna savaşı ise dünya ekonomisi üzerinde ilave yük ve riskler oluşturmaktadır. Karşılıklı ağır yaptırımlar ve bunların yansımaları dünya gıda ve enerji fiyatlarına yukarı yönlü baskı yapmakta ve küresel enflasyonla mücadeleyi güçleştirmektedir. Aynı zamanda, salgınla birlikte küresel tedarik zincirlerinde görülen bozulma giderek kronik bir hal almaktadır. Bu gelişmeler küresel büyümeye ilişkin tahminlerin aşağı yönlü revize edilmesine yol açmıştır. Nitekim; Uluslararası Para Fonu’nun “2022 Yılı Ekim Ayı Dünya Ekonomik Görünüm Raporu”na göre, dünya ekonomisinin 2021 yılındaki yüzde 6’lık büyümesinin ardından, 2022 yılında yüzde 3,2 ve 2023 yılında yüzde 2,7 ile daha ılımlı büyümesi öngörülmektedir. Rapora göre; 2021 yılında yüzde 5,2 büyüyen gelişmiş ülkelerin ivme kaybederek 2022 yılında yüzde 2,4 oranında; 2023 yılında ise yüzde 1,1 oranında büyümesi beklenmektedir. Bölgelere ve ülkelere özgü ayrışmalar nedeniyle büyüme performanslarında ekonomiler arasında ciddi farklar oluşması olasıdır. Buna göre, 2022 yılında ABD’nin yüzde 1,6, Avro Bölgesi’nin yüzde 3,1 büyümesi öngörülmekte iken, 2023 yılında bu ekonomilerin sırasıyla yüzde 1 ve yüzde 0,5 oranında büyüyeceği tahmin edilmektedir. Almanya’nın büyüme tahminleri 2022’de yüzde 1,5, 2023 yılında yüzde -0,3’tür. Keza; İtalya’nın 2022 yılı büyüme tahmini yüzde 3,2, 2023 yılı büyüme tahmini ise -0,2’dir. İngiltere’nin ekonomik büyümesi 2022 yılında yüzde 3,6 ve 2023 yılında yüzde 0,3 olarak tahmin edilmektedir” şeklinde konuştu.
Oktay, Türkiye ekonomisinin 2022 yılının ilk yarısı itibarıyla kuvvetli dış talebe bağlı olarak artan ihracatın ve canlı yurt içi talep sayesinde, sanayi sektörü öncülüğünde büyüme sürecinin devam ettiğini kaydederek, “Makine ve teçhizat yatırım harcamaları öncülüğünde toplam sabit sermaye yatırımları aynı dönemde yüzde 4,4 oranında artarken, net mal ve hizmet ihracatının büyümeye katkısı 2,9 puan olmuştur. Küresel ekonomilerde resesyon endişelerinin baş gösterdiği 2022 yılının ikinci çeyreğinde ülkemiz benzer gelişmekte olan ülkelerden olumlu yönde ayrışarak yüzde 7,6 büyüme oranı ile OECD ülkeleri içerisinde en yüksek oranda büyüyen ikinci ülke olmuştur” dedi.
"Türkiye mevcut dönemdeki zorlu sınamalara rağmen hedeflerine ulaşma kararlılığını sürdürecektir"
Cumhurbaşkanı Yardımcısı Fuat Oktay, şunları kaydetti:
“Yılın ikinci yarısında turizm ve ihracattaki güçlü seyrin ekonomik faaliyetlerdeki olumlu görünümü koruyarak büyümeyi desteklemesi beklenmektedir. Küresel düzeyde ekonomik durgunluk belirtilerine rağmen 2022 yılı genelinde Türkiye ekonomisinin yüzde 5 büyümesi öngörülmektedir. Bu öngörü; yaklaşık yarısı dış talepten kaynaklanan dengeli bir büyümeye işaret etmektedir. Kaydedilen güçlü büyüme performansıyla 2018 yılında 28 bin 281 dolar olan satın alma gücü paritesi cinsinden kişi başına gelirin 2022 yılında artışını sürdürerek 34 bin 768 dolar seviyesine kadar yükselmesi öngörülmektedir. 2023 yılında ise ekonominin üretim ve talep yönüyle dengeli bir görünüm sergileyerek yüzde 5 büyüme oranının korunması hedeflenmektedir. Böylece Türkiye mevcut dönemdeki zorlu sınamalara rağmen hedeflerine ulaşma kararlılığını sürdürecektir. Güçlü ekonomik aktivitenin ve dış talebin ekonominin istihdam oluşturma kapasitesi üzerindeki olumlu etkileriyle istihdamımız 2021 yılının ikinci çeyreği itibarıyla salgın öncesi seviyelerin üzerine çıkmıştır. Devam eden toparlanma süreciyle birlikte 2022 yılının ikinci çeyreği itibarıyla Türkiye, salgın öncesi döneme göre 2,6 milyona yakın ilave istihdam artışıyla OECD ülkeleri arasında açık ara ilk sırada yer almayı başarmıştır. 2022 yılında istihdamdaki yıllık artışın 1,9 milyona yaklaşması ve işsizlik oranının yılsonu itibarıyla yüzde 10,8 olarak gerçekleşmesi öngörülmektedir. 2023 yılında ise işsizlik oranının yüzde 10,4’e gerilemesi beklenmektedir” şeklinde konuştu.