Geçtiğimiz günlerde Burdur ve Isparta’da baş gösteren şap hastalığı nedeniyle büyükbaş ve küçükbaş hayvan alım satımına son verilmişti. Tarım Orman Bakanlığı’nın aşılama çalışmaları ile birlikte Bugün Burdur Veteriner hekimler odası başkanı Kazım ÜSTÜNER üretim yapan vatandaşları uyardı.
Burdur Veteriner Hekimler Odası Başkanı ÜSTÜNER ”Ülkemiz hayvancılığı şap hastalığı salgını ile karşı karşıya.
7 tipi ve alt Serotipleri olan çift tırnaklı hayvanların bulaşıcı ve salgın hastalığı olan şap hastalığının bugüne kadar ülkemizde görülmemiş olan SAT-2 tipi Burdur’dan gönderilen numeneler sonucu laboratuvarda tespit edildi.
Güney Afrika kökenli SAT-2 tipi son yıllarda Ortadoğu ülkelerinde de görülüyordu. Ülkemize Irak-İran-Suriye gibi ülkelerden geçtiği tahmin ediliyor. Özellikle kurban bayramı öncesi ve deprem sonrası artan hayvan hareketleri bulaşmayı hızlandırdı. Ülke çapında hayvan pazarlarının kapatılması ve hayvan hareketlerinin yasaklanması durumun ve vahametini göstermesi bakımından çok önemli. Hayvancılık işletmelerinde %40’a varan ekonomik kayıplara neden olan şap hastalığının bu türüne karşı hayvanlarımızın bağışıklığının olmaması riskin büyüklüğünü gösteriyor. Bu hastalığı ülkemizde gün yüzüne çıkaran ilk il Burdur. Bu anlamda Tarım Orman İl Müdürlüğümüzü kutlamak isteriz. Hayvancılığımız için böyle bir bela Burdur’a kadar ulaşabildiyse özellikle sınır boyu illeri başta olmak üzere ihmal edilen bir durum var demektir. Bu hastalık Burdur’a uçakla gelmiş olamaz.
İlimiz ekonomisinde çok önemli yere sahip hayvancılığımızın büyük zarar görmemesi için çift tırnaklı hayvanlarımız biran önce aşılanmalı yeterince aşı tedariki yapılmalıdır. Şap hastalığı ile mücadelede Burdur Veteriner Hekimler Odasına üye meslektaşlarımız hazır askerdir. Aşı kampanyasına serbest veteriner hekimlerinde dahil edilmesi ve yeterince aşı tedariki ile bir hafta içinde Burdur’daki tüm büyükbaş çift tırnaklı hayvanlarımızı aşılamak mümkün olabilir. Şap hastalığının daha çok yayılmaması için üreticilerimize büyük sorumluluklar düşmektedir. Burdurlu üreticilerin bu tür konularda bilinç düzeyine güveniyoruz.
Tarım Bakanlığının uygulamaya koyduğu hayvan hareketlerinin kısıtlanması kararına sıkı sıkıya uyulmalı. Her hayvancılık işletmesinin girişlerinde biyo-güvenlik tedbirleri arttırılmalıdır.
Girişlerde mutlaka dezenfektan olmalı. İşletmelere ziyaretçi ve kendi hayvanı olan kişilerin çalıştıkları diğer çiftliklere girişi kısıtlanmalı. Öncelikle hastalık görülen bölgelerdeki hastalığa yakalanmamış sığırlar SAT-2 şap aşısı ile aşılanmalı. Daha sonra da koyun ve keçiler aşılanmalıdır.
Ancak bu tür önlemlerle hayvancılıkta yaşanacak depremin zararlarını azaltabiliriz. Aksi takdirde uzun süredir karlılıktan çok uzak olan hayvancılık işletmelerimiz telafisi güç yaralar alır.
Yaşadığımız deprem afetinin yaralarını nasıl birlik beraberlik içerisinde sarmaya çalıştığımız gibi; hayvancılıkta da yaşanan bu afeti de birlik beraberlik ve dayanışma içerisinde aşarız.” Diyerek vatandaşlarımızı bilgilendirdi.