Diyanet Birlik-Sen Akdeniz Bölge Başkanı Fahri Özdemir, yaşanan deprem felaketi sonrasında şov yapanlara seslendi.
Başkan Fahri Özdemir yaptığı açıklamada şu ifadelere yer verdi;
Eli ve ağzı boşa çıkan, egosunu tatmin etmek, şov yapmak, toplumu ayrıştırmak, milletin birlik ve beraberliğine çomak sokmak isteyen, kamu kurumlarını ayrıştırmak isteyen insanlıktan nasibini almamış nasipsizlere diyorum ki;
Millet olarak büyük bir acı ve üzüntü içerisindeyken bari susmasını, adam gibi sukut etmesini bilin, bilip bilmeden yazıp çizmeyin, ileri geri konuşmayın, lütfen topluma nifak tohumu ekmeyin.
99 yıl önce Cumhuriyetimizin kurucusu Merhum Gazi Mustafa Kemal Atatürk tarafından kurulan, yetkisini anayasa ve kanunlardan alan, milletimize fedakarca din hizmeti sunan Diyanet İşleri Başkanlığına her fırsatta dil ve el uzattınız, pervasızca saldırdınız, olmadık hakaretler ettiniz, her fırsatta etmeye devam ediyorsunuz.
Normal zamanlarda yaptığınız bu davranışlara göz yummadık ama belki makul eleştiri deyip hafiften sinemize çektik.
Aslında şu acılı ve üzüntülü dönemde bu yazıyı yazmak istemezdik ama yaptığınız işler, söylediğiniz sözler makul eleştiri sınırlarını aşmış iş düpedüz hakaret boyutuna ulaşmıştır.
Pandemi süreci dahil başkanlığımıza ve onun onurlu mensuplarına olmadık sözleri, ağza alınmayacak ifadeleri kullandınız, yetmedi hakaret ettiniz, yetmedi sinkaflı sözler sarf ettiniz.
Huylu huyundan vazgeçmez diye boşuna dememişler 6 Şubat 2023 günü Ülkemizin 11 ilinde meydana gelen deprem afeti sebebiyle yine piyasaya çıkıp işiyle aşıyla uğraşan, çaresizlere nasıl çare oluruz, yaraları nasıl sararız, yardım edilmesi gerekenlere nasıl yardım edebiliriz anlayışı ile hizmete koşan, sorumluluk duygusunun gereği elini taşın altına koyan teşkilatımız ve onun mensuplarına aynı pis ağzınız ve kirlenmiş ellerinizle pervasızca saldırmaya, hakaret etmeye, yazmaya başladınız.
Unutmayın dil uzattığınız, kem sözler sarf ettiğiniz Diyanet İşleri Başkanlığı Türkiye Cumhuriyeti Devletinin 99 yıllık resmi bir kurumudur. Yine İl-İlçe Müftüleri ile tüm unvanlardaki Diyanet İşleri Başkanlığı mensupları Türkiye Cumhuriyeti Devletinin birer memuru ve herkes gibi devletin onurlu asil evlatlarıdır. Sizlerin şamar oğlanı değildir.
Acı ve üzüntülerimizi yüreğimize gömer, göz yaşlarımızı siler, her şartta Yüce Türk milletine fedakarca hizmete devam ederiz. Ama sizin gibi hadsizlere de izzet ve itibarımızı asla çiğnetmeyiz.
Artık yettiniz, bıçak kemiğe dayanmıştır. Hatta kemiğide geçip omuriliğe dayanmıştır.Haddinizi çoktan aştınız. Yaptığınız normal bir eleştiri değil düpe düz hakarettir. Haddinizi bilin, hadsizlik yapmayın.Deprem bölgesinde bulunan her hanede acı, üzüntü ve göz yaşı var. Her evde matem var, taziye var. Diriye saygınız yoksa ölüye, taziyesi olanlara, taziye evlerine, milletimize saygınız olsun.
Kahramanmaraş, Hatay, Adıyaman İl Müftülüğümüz bünyesinde görev yapan meslektaşımızı, ayrıca binlerce vatandaşımızı kaybettik. Yüce Türk Milleti ve teşkilat olarak taziyemiz, acı ve üzüntümüz var. Yaramıza tuz basmayın.
Yaptığınız bu davranışlarla büyüdüğünüzü sanıyorsunuz ama bilin ki alayınız yerin dibine battınız.
Şov yapacaksanız sirke çıkın, dahada maharetli ve yetenekli iseniz, ayağınıza güveniyorsanız buz pistine çıkın ve orada bir yerinizi kırmadan kayın. Kaymak güzeldir.
Mevlam ölenlerimize rahmet, yaralılarımıza şifa, dertlilere deva nasip etsin. Yüce Türk Milletinin, güzide teşkilatımız Diyanet İşleri Başkanlığı mensuplarının başı sağolsun. Ağzı olan konuşmasın, eli olan yazmasın.
Sözün özü birliğimiz, dirliğimiz, bütünlüğümüz daim ve kaim olsun.
Saygılarımla.