GAZİLERE ZAM İSTEDİ,
MECLİSİN ORTASINDA VURULDU.
Kurtuluş Savaşı'nın çok önemli ama unutturulmuş bir komutanıydı.
Kars, Ardahan, Sarıkamış, Erzurum, Erzincan ve Nenehatun'u kurtaran adamdı.
Çerkez asıllı, gözü kara bir subaydı.
Belinde iki silah taşırdı.
Sağ tarafındakine "Namuslu" der ve düşmana karşı kullanırdı.
Sol tarafındakinin ismi ise "Namussuz"du.
Onunla askerden kaçanları vururdu.
Özellikle cephenin biraz gerisinde yüksekçe bir yere oturup tabancalarını dizlerine koyarak bağırırdı.
"Geri çekileni vururum.. Vatan bizimdir, kaçan haindir."
Attığını da vururdu.
O yüzden adı, Deli Halit Paşaydı.
Çok cephede, çok kurşun yedi, ölmedi.
Askerleri ona "ölümsüz" derdi.
1910 yılında Trablusgarp Savaşı’na katıldı; 3 ay görev yaptı.
Bu dönemde aynı cephede görev yaptığı "Kel Ali" lakaplı subay Ali Çetinkaya ile anlaşamadığı için Mustafa Kemal ve Enver Paşa’nın ortak kararı ile görev yerleri değişti.
O günden sonra Ali Çetinkaya ile arası hiç düzelmedi.
1. Dünya Savaşı’nda Kafkas Cephesi’nde başarılar gösterdi.
Kurtuluş Savaşı’nın ilk yıllarında doğu cephesinde, sonra batı cephesinde komutanlık yaptı.
Büyük Taarruzda Kocaeli Grubu komutanlığı yaptı ve Anadolu halkına zulmü ile ünlü Yunanlı General Krokodeilos'i esir aldı.
Büyük Taarruzdan sonra rütbesi tümgeneralliğe yükseldi
Cumhuriyet sonrası Ardahan mebusu oldu.
Yolsuzluk soruşturmalarında çok etkiliydi.
*. *. *
Tarih 9 Şubat 1925 idi..
Cumhuriyet kurulduktan 2 yıl sonra.
Öğleden sonra saat 3.30'du.
Türkiye Büyük Millet Meclisi'nde bütçe görüşmeleri vardı.
Ardahan mebusu Halit Paşa kürsüye çıktı.
Bağıra, bağıra konuştu.
"Efendiler, malül gaziler geçinemiyor, sefalet içindeler. Maaşlarına zam yapmak gerek. Bu vatanı biz onlarla kurtardık.Onları bu durumda bırakmak hainliktir."
Ali Çetinkaya ve ekibi yuh sesleriyle sıralara vurdu.
"Para yok, Bütçe müsait değil."
Halit Paşa adeta deliye döndü..
"Ne demek para yok. Ben Kars’ta Ermeniler'den yetmiş araba mücevher alıp Ankara’ya gönderdim. Ne oldu bunlar? Kimler cebine attı bu paraları?"
Yuhlar, küfürler arasında kürsüden indi.
Bir süre sonra bir silah sesi duyuldu.
Halit Paşa acıyla yere yığıldı..
Kel Ali lakaplı Ali Çetinkaya üzerine çullandı, silahının dipçiğiyle vurmaya başladı.
Ama Halit Paşa yaralı olmasına rağmen Kel Ali'i altına aldı.
Bunun üzerine dört kişi Halit Paşa’nın üzerine saldırdı.
Bir silah sesi daha duyuldu.
Diğer mebuslar hemen araya girdi.
Halit Paşayı hastane yerine yan odaya aldılar.
Meclis doktorlarına bıraktılar.
Meclis başkanı Kazım Özalp, hiçbir şey olmamış gibi davrandı.
En ufak bir girişimde bile bulunmadı.
Meclisin içinde bir cinayet işlenmişken mahkeme bile açılmadı.
Bütçe görüşmeleri kaldığı yerden devam etti.
Sadece kürsüye çıkan Saruhan vekili Reşat Bey konuştu.
"Efendiler, mecliste bugün görüldüğü gibi bir derebeylik havası hakimdir. Bu nedenle arkadaşlarımız görüşlerini serbestçe ifade edememektedir. Efendiler, burası milletin meclisidir. Herkes kanaatini en iyi bir şekilde ifade edebilmelidir. Dahili nizamnamede Meclis’e silahlı olarak girilmeyeceği, girilemeyeceği belirtilmiştir. Bu madde bugünden itibaren istisnasız, hatta kayıtsız şartsız bir biçimde tatbik edilmelidir."
Bu arada bir savcı meclise çağırıldı.
Halit Paşa beş gün meclisteki odada can çekişti ve öldü.
Doktor raporu bile daha belli olmadan savcı basına açıklama yaptı..
“Tecavüze uğrayan Ali Bey kendisini müdafaa ederken istemeyerek Halit Paşa’yı vurdu..
Oysa Halit Paşa, ölmeden Gümüşhane mebusu Zeki Kadirbeyoğlu’na "Ben yaralı halde Kel Ali'yi döverken puşt Rauf beni sırtımdan vurdu" demişti.
..Ve cinayetin üstü kapatıldı..
Olayı geç öğrenen Mustafa Kemal Paşa meclise geldi.
Halit Paşa’nın odasında bir süre kaldı.
Çıktığında yüzü çok asıktı.
*. *. *
Halit Paşa'nın ölümü Cumhuriyet tarihinde mecliste işlenen ilk cinayetti.
Dönemin bazı milletvekilleri ve meclis güvenliğinden sorumlu bazı subaylar, olayı anılarında anlatmasa belki cinayeti bilen bile olmayacaktı.
Anılarda anlatılanlar biraz farklıydı.
Kimilerine göre ilk silaha davranan Halit Paşa olmuştu.
Kimilerine göre ise bedeninden 9 kurşun çıkmıştı.
Ancak hepsinin ortak noktası şuydu..
"Halit Paşa mecliste vuruldu..Kel Ali ile kavga etti, bir odada iki doktora bırakıldı ve 5 gün sonra mecliste kan kaybından öldü"
Aradan tam 95 yıl geçti.
Sır perdesi aralanmadı.
O gün oğlunun öldürüldüğünü öğrenen Halit Paşa'nın annesinin sözleri ise hiç unutulmadı.
"Ben onu abdestsiz emzirmemiştim,mutlaka arkadan haince vurmuşlardır"
Kaynaklar:
1-Cemal Kutay, Halit Paşa Kel Ali vuruşması
2- Hıfzı Veldet Velidedeoğlu, Anıların İzinde..
3-Prof. Dr. Ekrem Buğra Ekinci, Mecliste Silahlar Konuşuyor..
4-Mehmet Emin Azat, Mecliste Öldürülen Ardahan Milletvekili Deli Halit Paşa.,