Burdur

MAKÜ'de 15 Temmuz'un Işığıyla Demokrasi ve Milli Birlik programı

Burdur Mehmet Akif Ersoy Üniversitesi (MAKÜ), 15 Temmuz Demokrasi ve Milli Birlik Günü anma programı düzenledi. Programda konferanslar ve sergiler yer aldı.

MAKÜ’de 15 Temmuz Anma Programı Gerçekleştirildi

15 Temmuz darbe girişiminin 7. yılında Burdur Mehmet Akif Ersoy Üniversitesi (MAKÜ) tarafından 15 Temmuz Demokrasi ve Milli Birlik Günü kapsamında anma programı düzenlendi.

14 Temmuz Cuma günü MAKÜ Camii’de şehitlerimiz için Kuran-ı Kerim Tilaveti ve Hatim Duası okunması ile başlayan programda Cuma namazı çıkışında helva ikramında bulunuldu.

17 Temmuz Pazartesi günü MAKÜ Prof. Dr. İlhan Varank Kütüphanesinde düzenlenen 15 Temmuz Şehitlerini Anma etkinliğinde ilk olarak 15 Temmuz Darbe Girişimi Fotoğraf ve Resim Sergisi ile Milli Şairimiz Mehmet Akif Ersoy Hatıratı ve Fotoğraf Sergisinin açılışı gerçekleştirildi.

Milli İrade ve 15 Temmuz Konferanslarının da yapıldığı etkinlik saygı duruşu ve İstiklal Marşı’nın okunması ile başladı. MAKÜ İlahiyat Fakültesi Dr. Öğr. Üyesi Fatih Cankurt tarafından 15 Temmuz Şehitleri için Kur’an-ı Kerim Tilaveti ve duaların okunması ile devam eden etkinliğe Burdur Mehmet Akif Ersoy Üniversitesi (MAKÜ) Rektörü Prof. Dr. Hüseyin Dalgar, Rektör Yardımcıları Prof. Dr. Hakan Öner, Prof. Dr. Oğuz Gürsoy, Rektör Danışmanları Prof. Dr. Ali Murat Alparslan, Öğr. Gör. Veysel Dal ve akademisyenler katıldı.

Açılış konuşmasını Rektör Prof. Dr. Hüseyin Dalgar yaptı. Dalgar 15 Temmuz Şehitlerini anarak başladığı konuşmasında; “Üniversite olarak 15 Temmuz Milli Birlik ve Demokrasi günü çerçevesinde etkinlikler yaptık. 15 Temmuz’un 7. yılındayız. 7 yıl önceki ruh halini o günkü psikolojiyi hepimiz hatırlıyoruz. Allah böyle bir ihaneti ülkemize bir daha göstermesin. Cumhurbaşkanlığımızın slogan olarak da kullandığı Türkiye Yüzyılının Kahramanları diye ifade ettiği 15 Temmuz’da ülkesine, demokrasisine ve vatanına sahip çıkmak için canını feda eden 251 şehidimize rahmet ve 2 bin 734 gazimize de minnet duygularımızı şahsım ve üniversitem adına ifade etmek istiyorum. Devletin imkanlarıyla, milletin imkanlarıyla alınmış uçaklar, tanklar milletin üzerine sürüldü. Bu kabul edilebilir bir şey değil. Çok şükür bu hastalıklı dalların budanmasından sonra Türkiye’de gözbebeğimiz ordumuz çok önemli işler başarıyor. Allah’a çok şükür ki terörle mücadelede çok önemli noktalara geldik ve şu anda bu anlamda biz kendimizi daha fazla güven içerisinde hissediyoruz. Üniversite olarak bizim elimizde topumuz, tüfeğimiz yok ama bizim elimizde çok daha güçlüsü var ilim ve bilgi var. Biz üniversite olarak bu anlamda şunu fark ettik, biliyorduk belki ama daha da güçlü hissettik. İyi mühendisler yetiştirmek, iyi iktisatçılar, iyi sağlıkçılar, iyi akademisyenler yetiştirmek tek başına yeterli değil. Mesuliyetini bilen, devlete bağlılığı tam olan nesiller yetiştirmek gibi bir sorumluluğumuz var. FETÖ vb. yapıların panzehiri özgür düşünen bireyler, devlet aklıyla hareket eden yönetimler olduğunu düşünüyorum. İnsanlar aklını kiraya vermemeli, insanlar vatanına milletine karşı sevgi içerisinde özgür düşünebilmeli. Hepimiz bu vatan, bu bayrak için bir arada üzerimize düşen sorumluluğu yeri geldiğinde fedakarlık yapmayı her zaman göze almamız ve hazır olmamız gerekiyor. Hepimiz önce kendimizden başlayarak bu toplum için bu ülke için kendi yaşam konforumuzdan ödün vererek işimizi yapmalıyız. Bizden sonraki nesillere daha iyi bir ülke bırakmak, daha doğrusu insanlığa daha çok faydalı bir birey olarak ömrünü tüketme anlayışını hepimizin benimsemesi ve bunu da hitap ettiği hedef kitleye aktarması gerekiyor.

“Hiç tekerrür eder mi ders alınsaydı diyor” Milli şairimiz üniversitemizin adını taşıyan Akif’imiz. O zaman tarihin tekerrür etmemesi için ülkemizin bizden sonraki çocuklarımızın başına böyle bir şeyler gelmemesi için buradan dersler alıp, çıkarımlar yapıp, hepimizin bu çerçevede sorumluluğunu yerine getirmesi gerekiyor. En başta da bizler bu ülkenin yetiştirdiği saygın bilim insanları, akademisyenler ve yine ilim adamı olma yolunda ilerleyen öğrencilerimiz. Kurumumuzda da bizim yönetim anlayışımız bu anlattıklarımı da destekleyen bir şekilde bize görev verilen bu dönemde üniversitesi için, dolayısıyla devleti ve ülkesi için en çok fedakarlık yapan, en çok özveride bulunan, yaşam konforundan en çok ödün verenin bizim için baş tacı olacağı bir yaklaşım içerisindeyiz. Ben tekrar 15 Temmuz’da vatanı için canını siper eden şehitlerimize Allah’tan rahmet diliyorum. Mekanları cennet olsun. Gazilerimize minnetlerimi ifade ediyor, uzun ömürler diliyorum.” ifadelerini kullandı.

Daha sonra MAKÜ Fen Edebiyat Fakültesi Tarih Bölümü Türkiye Cumhuriyeti Tarihi Anabilim Dalı Başkanı Prof. Dr. Sevilay Özer “Cumhuriyet Döneminde Darbeler ve 15 Temmuz Darbe Teşebbüsü” konusunda konferans verdi.

MAKÜ Fen Edebiyat Fakültesi Tarih Bölümü Türkiye Cumhuriyeti Tarihi Anabilim Dalı Dr. Öğr. Üyesi Güngör Göçer de, “Ordu Siyaset İlişkisi Bağlamında 15 Temmuz Darbe Girişimi” konulu konferansını verdi.

Program, Rektör Prof. Dr. Hüseyin Dalgar’ın konuşmacılara Teşekkür Belgesi ve Akif Portresi takdimi ile son buldu.